Haber: Hüseyin Kontakay- Cihat Ali Çam
Editör: Zehra Nur Altun
Şarap, insanlığın tarih sahnesinde, kültürel ve sosyal dokusunda önemli bir yer kaplamakta. Antik Mısır döneminde lüks ve zenginliği simgeleyen şarap, Orta Çağ Avrupası’nda ise Hristiyanlık inancı ile beraber manastırlarda üretilmeye devam etti. Rönesans dönemi ile birlikte sanat ve edebiyatta da yer buldu. Günümüzde ise ABD ve Avusturalya gibi ülkelerin de şarap üretiminde önemli bir konuma gelmesi dünya çapında şaraba olan ilgiyi arttırdı.
Binlerce üzüm çeşidi ve on binlerce şarap bağının oluşturduğu şarap kültürü, temsilcileri ve muhafaza edicileri olarak şarap uzmanlarını var etmekte. Bu kültürün ülkemizde yetişmiş temsilcilerinden Hilmi Sarıkaya ise şarap uzmanlığı, şaraplar ve Türkiye’nin bu kültürdeki konumu hakkında tecrübelerini aktardı.
30 yıldır bu işi yapan Sarıkaya, Manchester’da şarap ve şarap tadımcılığı üzerine eğitimini tamamladı. Eğitiminin bitmesiyle birlikte Türkiye’ye dönen Sarıkaya, serüvenine Çırağan Sarayı ile başladı. Sarayda uzun yıllar boyunca Head Sommelier pozisyonunda çalıştı. Kariyeri boyunca Türkiye’de birçok sommelier yetiştirdi.
‘’Doğru şarap herkesin damak zevkine göre değişebilir’’
Hilmi Sarıkaya, “İnsanlar için pahalı bir şarap doğru şarapken, benim için ucuz bir şarap doğru şarap olabilir. Herkesin damak zevkine göre değişebilir.’’ şeklinde ifade etti. Şarapların gövde uzunluğuna göre ayrıldığını belirten Sarıkaya, Şaraptaki tadın damaktaki kalıcılığını da buna bağladı.
İzmir’in Selçuk ilçesindeki bağlardan yapılan şarapları ayrıca beğenen Sarıkaya, ‘’Selçuk’un çok iyi üzüm bağları var, şarapları kendileri yapıyorlar, nasıl yapıldığını anlatıyorlar ve şömine eşliğinde şaraplarınızı tadıyorsunuz. Çok keyifli.’’ dedi.
‘’Bu Topraklar Şarap Sektörünün Merkezi’’
Dünyadaki yaklaşık 3 bin çeşit üzümün yarısının Mezopotamya ve Anadolu’da bulunduğunu söyleyen Sarıkaya; Kapadokya, Diyarbakır, Elazığ, Malatya, Manisa gibi yerlerdeki bağları gezdiğini hatta şarap üretilmeyen üzüm bağlarını da incelediğini belirtti.‘ ’Bu topraklar şarap sektörünün merkezi.’’ ifadeleriyle de ülkemizin alandaki önemini vurguladı.
‘’’Türkiye Şarap Üretimi Konusunda Dünya’da 25.Sırada’’
Türkiye üzüm yetiştiren ülkeler sırasında 5. sırada, şarap üretiminde ise 25. sırada yer almakta. Sarıkaya, ‘’Maalesef, 25.sırada yer almamızın sebebi mevcut olan bağların şarap dışında pestil yapımında kullanılmasıdır. Bunun başlıca sebebi ise Anadolu’daki üzüm yetiştiricilerinin muhafazakâr olması nedeniyle şarap üretimine üzümlerini vermek istemiyor olmalarıdır.‘’ açıklamasında bulundu. Ancak Türkiye’de başarılı birçok butik şarap üreticisi olduğunu ekleyen Sarıkaya, ‘’Butik şarap yapımında kullanılan üzümler; Bozcaada, Selçuk, Manisa bölgelerinde yetiştiriliyor.’’ şeklinde ifade etti.
‘’Şarap Tadımcısı Olmak İstiyorsanız’’
Şarap tadımcısı olmak isteyenler için yol haritası çizen Sarıkaya, ’’Türkiye’de bazı markaların sunmuş olduğu sertifika programları mevcut. Bu sertifika programları gümüş, altın ve master olmak üzere üç kısımdan oluşuyor. Master sertifikasına sahip kişiler şarabın temeline ve üzümlerin çeşitlerine hakim oluyorlar.’’ dedi. Bunun dışında Türkiye yerine yurtdışında eğitim almak isteyenler için uluslararası sertifika programlarının da mevcut olduğunu ifade etti. Türkiye’de devlet desteğinin olmamasından yakınan Sarıkaya, ‘’Şarap üretiyorsanız kötüsünüz, gayrimüslimsiniz. Bunun aksine yurtdışında ise Fransa, İspanya ve İtalya gibi ülkelerde devletler destek oluyor.’’ dedi. Şarap tadımcılığı mesleğini yapmak isteyen kişiler için yabancı dilin önemini vurguladı. Türkiye’de şarap tadımcılığının yanlış anlaşılması üzerine, ‘’Şarap servis eden kişilerin kendilerine şarap tadımcısı demesi insanı çok üzüyor. Üzüm çeşitlerini ve toprak yapılarını bilmemelerine rağmen kendilerine şarap tadımcısı olarak adlandırması doğru değil.’’ sözleriyle konuşmalarına son verdi.