Haber: Ece Özdemir
Fotoğraf: Cengizhan Yılmaz
İstanbul-(İÜ Haber Merkezi)
İstanbul Üniversitesi 10 Kasım Atatürk’ü Anma Töreni, İÜ Merkez Yerleşkesi Rektörlük Binasında 10 Kasım 2024 tarihinde gerçekleştirildi.
Tören İstanbul Üniversitesi (İÜ) rektörü Prof. Dr. Osman Bülent Zülfikar’ın Atatürk Anıtının önüne çelenk bırakması ile başladı. Saat 09.05’te siren sesleri ile bir dakikalık saygı duruşunun ardından İÜ Devlet Konservatuarı Orkestrası eşliğinde İstiklal Marşı okundu.
Ardından kürsüye Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Mustafa Budak çıktı. Prof. Dr. Mustafa Budak konuşmasına; “Bugün 10 Kasım. Bundan 86 yıl önce milli mücadelenin lideri Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk vefat etti” sözleri ile başladı.
Mustafa Kemal’in vefat haberinin İstanbul’da ve İstanbul Üniversitesi’ndeki etkilerine değinen Prof. Dr. Budak “Türk milleti önce inanmak istemedi. ama ne yazık ki bir süre sonra kabullenmek zorunda kaldı. 11 Kasım’da İstanbul Üniversitesi Konferans Salonunda düzenlenen anma töreninde gençler hıçkırıklarla hislerini açıkladı. Aralarından birinin sözleri dikkat çekiyordu ““Boğuluyorum, ölen Atatürk bizim idealimiz olan Atatürk değildir. O ölemez her Türk gencinin kalbinde yaşayacaktır. Sadece Türk genci değil birçok yabancı gençte etkilenmiş, yayınladıkları beyannamelerde Atatürk’ün ilkelerine sahip çıkacaklarını belirtmiştir. Görüldüğü gibi Türk Milleti fani Atatürk’ü kaybettiğini kabullenmeye başlamıştır. Onun eserlerini ebedi kılmak için “Fani olan Atatürk’ü kaybettik ama ebedi olan Atatürk daima yaşayacaktır.” diyerek azimle çalışamaya başlamıştır .Kanaatim o dur ki. 86 yıl önce kaybettiğimiz Atatürk’ü bir matem havasında içinde anmak yerine onun hedef gösterdiği Çağdaş Medeniyet seviyesine ulaşıp ulaşılmadığının muhasebesini yapmalıyız. Atatürk için Çağdaşlık: O devirde tek medeniyet kabul edilen Avrupa medeniyet değerlerini benimsemek ve uygulamaktır. Atatürk “Memleketler muktedirdir fakat medeniyetler birdir ve bir milletin ilerlemesi için de bu yegane medeniyete iştirak etmesi lazımdır. Memleketimizi asileştirmek ve çağdaşlaştırmak istiyoruz.” sözleriyle Türk Milletinin çağdaş bir toplum olmaktaki kararlılığını ortaya koymuştur. Atatürk 24 Ağustos’ta Kastamonu’da yaptığı bir konuşmadı medeniyeti kuvvetli ateşe benzetmiştir .Bu kuvvetli ateş için reformlar geliştirmiştir. Atatürk bu reformlara Türk İnkılabı adını vermiştir. Atatürk’ün çağdaşlık ve medeniyet anlayışı statik değildir. Bunu inkılapçılık kavramıyla ifade etmektedir. İnkılapçılık sürekli değişme, yenilenme demektir. Bu bağlamda Atatürk’ün Cumhuriyetin 10. Yıldönümünde yaptığı konuşmada o ana kadar yapılanları yeterli görmemiş, daha fazla çalışılmasının gerektiğini vurgulamış ve yeni 3 hedef belirlemiştir. Bir, Türk Vatanını dünyanın en mamur ve medeni memleketler seviyesine çıkarmak. İki, Türk Milletini en geniş refah ve araçlarına sahip olması. Üç, Türk milli kültürünü çağdaş medeniyet seviyesine çıkartmaktır. Atatürk’e göre bu hedeflere ulaşmanın tek yolu da geçmiş yüzyılların gevşetici zihniyetlerine göre değil çağın sürat ve hareket anlayışına göre çalışmaktır” ifadelerini kullandı. Prof. Dr. Budak konuşmasını; “Vefatının 86. yıl dönümünde Türkiye Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü rahmet, minnet ve saygıyla anıyorum” sözleriyle noktaladı.
Tören fotoğraf çekimi ile son buldu.