Çarşamba, Kasım 26, 2025
  • İletim Arşiv
  • Künye
  • İletişim
İletim
  • Anasayfa
  • Eğitim
    • İstanbul Üniversitesi
    • İÜ İletişim Fakültesi
    • Hocalarımızın Kaleminden
  • Bilim
  • Sağlık
  • Kültür-Sanat
  • Yaşam
  • Spor
  • Teknoloji
  • Foto Galeri
  • Giriş
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
İletim
Anasayfa Bilim

Pandeminin Gizli Kahramanı: “Biz de mi öleceğiz? diye düşünüyorduk!”

İLETİM Tarafından İLETİM
5 Ağustos 2025
içinde Bilim, Genel, İletim, Manset Haber, Manset Yani, Sağlık, Yaşam
0
Pandeminin Gizli Kahramanı: “Biz de mi öleceğiz? diye düşünüyorduk!”
0
PAYLAŞIM
43
GÖRÜNÜM
Share on FacebookShare on Twitter

Haber: Arda Ormancı

İstanbul – İÜ Haber Merkezi

İlgili Haberler

Öğretmenler Günü’nde Geleneksel Ezgilerin Esintisi

Öğretmenler Günü’nde Geleneksel Ezgilerin Esintisi

24 Kasım 2025
Haber Fotoğrafçılığı Atölyesi Gerçekleşti

Haber Fotoğrafçılığı Atölyesi Gerçekleşti

24 Kasım 2025

Koronavirüs (Covid – 19) pandemisi sırasında aktif olarak Kovid servisinde çalışan emekli hemşire Nigar Kopuk, İletim Gazetesi’ne salgın günlerini anlattı.

Koronavirüs dünyada ilk kez 2019 yılının Kasım ayında Çin’in Wuhan kentinde tespit edildi. Türkiye’de ise ilk koronavirüs vakası 11 Mart 2020 tarihinde dönemin Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın açıklamasıyla kamuoyuna duyuruldu. Pandemi tüm dünyayı olduğu gibi Türkiye’yi de hızla etkisi altına aldı. O günlerden aşılarla çıkıldı, normalleşildi. Maskeler, dezenfektanlar ve sürüntü testleri gibi kavramlar artık unutuldu. Ancak aşılar imdada yetişene kadar, hem ülkemizde hem dünyada insanlığı ayakta hastalıkla canla başla savaşan sağlık çalışanları tuttu. O günlerde hastalıkla göğüs göğüse çarpışmış emekli hemşire Nigar Kopuk, pandemiyi ve yaşadıklarını İletim Gazetesi ile paylaştı. Kopuk, “Hastalar o kadar kötü durumdaydı ki, bazen koruyucu kıyafetlerimizi giymeden koşup müdahale edip kurtardığımız, hayata döndürdüğümüz hastalarımız oldu. ‘Biz de mi öleceğiz?’ diye düşünüyorduk” dedi.

Anadolu’nun her köşesinde çalıştı

Kopuk; Balıkesir Sağlık Meslek Lisesi’nden mezun olarak mesleğine adım attığını, ilk görev yerinin ise Yalova olduğunu aktardı. Tam 28 yıllık meslek hayatı boyunca Anadolu’nun her köşesinde çalıştığını ifade eden Kopuk; Yalova, Tatvan, Ankara, Edirne, Kars, Çerkezköy, Burhaniye ve Ayvalık gibi kentlerde görev yaptığını ifade etti.

Salgında ön saflarda mücadele etti

Kopuk henüz iki yıl önce emekli olduğunu dolayısıyla pandeminin en çetin dönemlerinde tecrübeli bir hemşire olarak hizmet verdiğini kaydederek, salgın süresince Edirne ilinde görev yaptığı hastanede “Dahiliye Servis Sorumlusu” olduğunu belirtti.

Müdüriyetin kendilerini pandemi konusunda bilgilendirmek için çağırdığı ilk günü anımsadığını anlatan Kopuk, “Salgının ilk günlerinde gelen hastalar sürekli kötü durumdaydı ve çok ‘ex’ veriyorduk. Durum böyle olunca ‘Biz de mi öleceğiz?’ diye düşünüyorduk ama buna rağmen canla başla hastaları kurtarmaya, tedavilerini yapmaya devam ettik” dedi.

“Ailem benden uzak duruyordu”

Pandeminin başlarında hastalığa dair bilgilerin kısıtlı olduğunun altını çizen Kopuk sözlerini şöyle sürdürdü:

“Eve geldiğimde ailem benden uzak duruyordu. Çünkü onlar da bizim korktuğumuz gibi korkuyordu. Doğru düzgün hastalıkla ilgili bilgi yoktu. Her gün ‘ex’ verince biz de korkuyorduk. Tedaviler hep aynıydı. Gribal bir ilaçla yapılıyordu. Bunları görünce “Biz de mi öleceğiz?” diyorduk. Çünkü hastaların yanına giren bizdik.”

Kopuk, o dönem yaşadığı ve kendisini çok üzen bir olayı ise şöyle aktardı:

“Eşim ve kızım beni eve sokmuyorlardı. Üzerimi en dış kapıda çıkarıyordum, yanlarına yaklaşamıyordum. Bir anne ve eş olarak çok zorlandım. Bir gün yola çıktım ve dolmuş bulamadım. İki arkadaş beraber ‘Hastaneye taksiyle gidelim.’ dedik. Taksici, hastaneye gittiğimizi ve hemşire olduğumuzu öğrendiğinde ‘Yok olmaz o zaman.’ dedi ve bizi arabasına almadı. Böyle şeyleri çok yaşadık, bu tarz şeylere çok üzüldük. O dönem maalesef çok dışlandık. Oysa biz hayat kurtarmak adına vardık.”

“Ekipmanlarımızı giymeden müdahale ettiğimiz hastalarımız oldu”

Kopuk, özellikle hemşirelerin düzenli olarak koronavirüsten yatan hastaların yanına girerek çeşitli kontrollerde bulunduklarını belirtti. Devletin sağladığı çift kat ekipmanları giydiklerini ifade eden Kopuk, kendilerinin hastane yöneticileri tarafından koronavirüs kapmamaları açısından yalnızca takip saatlerinde hastaların yanına girmeleri konusunda oldukça sık uyarıldıklarını şu sözlerle ifade etti:

“Hastalar o kadar kötü durumdaydı ki bazen koruyucu kıyafetlerimizi giymeden koşup müdahale edip kurtardığımız, hayata döndürdüğümüz hastalarımız oldu. İşte bu sebeple ‘Biz de mi öleceğiz?’ diye düşünüyorduk. Çünkü can kurtarmamız lazım ama bunun için de bazen fedakârlık yapmak durumunda kalabiliyorduk.”

Doktorlarını hayatta tuttular, alkışlarla uğurladılar

Öte yandan aralarından rahatsızlananlar olduğunu da belirten Kopuk, hastanenin dahiliye uzmanı doktorunun hastalarla ilgilenirken koronavirüse yakalandığını ve kendi servislerinde yattığını belirtti. Doktorun tedavisinin çok uzun sürdüğünü, zaman zaman ölümün kıyısına gelmesine rağmen hayatta tutma savaşına devam ettiklerini aktaran Kopuk, üç aylık zorlu sürecin sonucunda alkışlarla iyileşen doktorlarını evine uğurladıklarını gözyaşlarıyla eşliğinde anlattı.

Etiket: arda ormancıcovid 19hemşirelikiletimİletişim Fakültesiistanbulistanbul üniversitesiistanbul üniversitesi iletişim fakültesiiü iletişim fakültesikoronanigar kopukpandemi
Önceki Gönderi

Televizyon Haberciliğinin İç Yüzü: Gündemden Mutfağa Bir Gün

Sonraki Gönderi

Zeyrek Çinili Hamamı Yeniden Hayat Buldu

Sonraki Gönderi
Zeyrek Çinili Hamamı Yeniden Hayat Buldu

Zeyrek Çinili Hamamı Yeniden Hayat Buldu

HABER KATEGORİLERİ

  • Bilim
  • Eğitim
  • English
  • Foto Galeri
  • Genel
  • İletim
  • İstanbul
  • İstanbul Üniversitesi
  • İÜ İletişim Fakültesi
  • İÜWEBTV
  • Köşe Yazıları
  • Kültür-Sanat
  • Manset Haber
  • Manset Yani
  • Sağlık
  • Spor
  • Teknoloji
  • Yaşam

ÖNE ÇIKAN KONULAR

Atatürk basketbol berk balcı bilim deprem ece özdemir ekonomi erasmus film futbol iletim iletim gazetesi iletişim iletişim fakültesi atölyeleri istanbul istanbul üniversitesi istanbul üniversitesi iletişim fakültesi iü iü iletişim fakültesi iüwebtv kültür sanat medya melek öztürk mesut aytekin mezuniyet Nazlı Aygen prof. dr. ergün yolcu Prof. Dr. Mahmut Ak psikoloji radyo iletişim sanat sağlık sena sandıkçı sergi sevgi şahin sinema siyasal bilgiler fakültesi sosyal medya spor teknoloji TRT trt geleceğin iletişimcileri yarışması ömer iğrek özgür recep kocaoğlu İletişim Fakültesi

Son Haberler

  • Öğretmenler Günü’nde Geleneksel Ezgilerin Esintisi
  • Haber Fotoğrafçılığı Atölyesi Gerçekleşti
  • Prof. Dr. Ayşe Melahat Kalay İletişim Fakültesinden Emekli Oldu

Kategoriler

  • Bilim
  • Eğitim
  • English
  • Foto Galeri
  • Genel
  • İletim
  • İstanbul
  • İstanbul Üniversitesi
  • İÜ İletişim Fakültesi
  • İÜWEBTV
  • Köşe Yazıları
  • Kültür-Sanat
  • Manset Haber
  • Manset Yani
  • Sağlık
  • Spor
  • Teknoloji
  • Yaşam
  • İletim Arşiv
  • Künye
  • İletişim

İstanbul Üniversitesi İletşim Fakültesi İletim Gazetesi / © 2022

Tekrar Hoşgeldiniz!

Aşağıdaki hesabınıza giriş yapınız

Şifreni mi unuttun?

Lütfen Şifrenizi Alınız

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi giriniz.

Giriş Yapmak
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle

İstanbul Üniversitesi İletşim Fakültesi İletim Gazetesi / © 2022