Haber: Zehra Nur Altun
İstanbul – İÜ Haber Merkezi
24 TV Haber Müdürü Kahraman Poyrazoğlu; televizyon haberciliği, haber merkezinin işleyişi ve çok yönlü bir medya çalışanı olmanın faydalarını İletim Gazetesi’ne anlattı. Mesleğe başlama hikayesinden de bahseden Poyrazoğlu, muhabir olmak isteyen genç iletişimcilere tavsiyeler vererek tecrübelerini aktardı.
24 TV’de Haber Müdürü olarak görev yapan Kahraman Poyrazoğlu, televizyon haberciliğinde kötü olayların reyting getirisinden dolayı daha çok tercih edilmesi ve aynı anda birden fazla pozisyonda görev almanın getirileri gibi konular hakkındaki görüşlerini paylaştı. Genç iletişimciler için tavsiyelerde bulunan Poyrazoğlu, dil öğrenmenin önemine de vurgu yaptı.
Reyting uğruna değil, gündemin nabzı için haber
Poyrazoğlu, televizyon bültenlerinde izleyici ilgisinin çoğunlukla kötü haberlere yöneldiği gerçeğine rağmen bu algının ötesine geçilmesi gerektiğini ‘Sadece kötü olan daha çok izleniyor ve reyting getiriyor’ gibi bir düşünce hâkim ama biz moral ve motivasyon sağlayacak, hayata dair umut veren içerikleri de ekrana taşımaya çalışıyoruz” sözleriyle vurguladı. Poyrazoğlu, asıl önceliğin kamuoyunun gündemini yakalamak olduğunun da altını çizdi.
Her saat başı haber yayını yapan kanalların yapısının, yalnızca akşam bülteni hazırlayan kanallardan farklı olduğuna dikkat çeken Poyrazoğlu, “Bizim gibi haber kanallarında her saat farklı bir haber verebilme imkânı var ama sadece tek bir ana haber bülteni yayınlayan kanallar, 40-50 dakikalık yayın süresinde en dikkat çeken içerikleri seçmek zorunda kalıyor. Bu nedenle haberler, adeta bir sözlü geçitten geçiriliyor ve en sıcak olan haberle yayına başlanıyor” ifadelerini kullandı.
Poyrazoğlu, haber ve magazin ayrımına örnek olarak da “Beden dili analizleri, liderlerin el sıkışmaları, samimi pozları gibi detaylar ‘prime time’ kanallar için öne çıkıyor ama biz bu tür detaylardan ziyade gelişmenin haber değerine odaklanıyoruz” şeklinde konuşarak habercilikteki yaklaşım farklarını özetledi.

Haber merkezinde bir gün: Ekran arkasında neler oluyor?
Hız ve süreklilik gerektiren bir iş olduğundan devir daim eden bir ekip çalışmasının varlığına vurgu yapan Poyrazoğlu, haber merkezindeki bir gününü şu sözlerle özetledi:
“Bizde yayın akışı 24 saat sürüyor. Gündüz ve gece ekipleri ayrı çalışıyor. Ben gündüz ekibindeyim. Sabah önce İstanbul gündemine bakıyoruz. Bir gün önceden gelen davet, program ya da bültenlere göre plan yapıyoruz ama anlık gelişmeler, yangın ya da kaza gibi olaylar da gündemi hızla değiştirebiliyor.”
Poyrazoğlu, günün öne çıkan başlıklarının, her sabah yapılan gündem toplantısıyla belirlendiğini ifade etti. Kararlaştırılan başlıkların hangi açıdan ele alındığı hakkındaysa “Geçtiğimiz günlerde İran-İsrail gerilimini işledik. Bu tür gelişmeleri İstanbul merkezli analizlerle ekrana taşıyoruz” dedi.
Muhabirlerin sahaya çıkmadan önce merkezle gündemlerini paylaştığını belirten Poyrazoğlu, “Hangi haber yapılacak, hangisi yapılmayacak buna birlikte karar veriyoruz. Sahada toplanan haberler yazılıyor, ardından montaj sürecine giriliyor” dedi.
Poyrazoğlu gün boyunca yayın akışının sağlanması için gündüz ekibinin ardından nöbeti gece ekibinin devraldığını ve devam eden olayların ekipler arası bilgilendirmeyle aktarıldığını “Örneğin sabah başlayan bir orman yangını hâlâ sürüyorsa bizden sonra gelen ekibe detayları anlatıyoruz” sözleriyle aktardı.

Tek kimlik yetmez: Hem ekranda hem masada
Hem ‘Kahraman Poyrazoğlu ile Basın Ekspres’ programının sunuculuğu hem de haber müdürlüğü görevini birlikte yürüten Poyrazoğlu, bu çok yönlülüğün yorucu olduğunu kabul etse de sağladığı avantajların da azımsanmaması gerektiğini “Yorucu ama farklı alanlarda görev almak bana çok şey kattı. Hem ekran yüzü olarak sunum yapabiliyorum hem de masa başında haber yazımı ve editörlük sürecinde aktifim. Bu da mesleki esneklik kazandırıyor” şeklinde belirtti.
Farklı sorumlulukların kişisel gelişim açısından da önemli olduğunu belirten Poyrazoğlu, “Sadece tek bir işi yapıyor olsaydım, yalnızca o alanda ilerleyebilirdim ama çok yönlü olmak sayesinde farklı pozisyonlara da başvurma şansım oluyor” dedi.
Gazeteciliğin sürekli değişen ve dinamik bir meslek olduğuna dikkat çeken Poyrazoğlu, “Bu sektörde 20 yıl da geçse öğrenme bitmiyor. Her gün yeni bir olayla karşılaşıyoruz. Bu yüzden çalışmayı seviyorsanız, her şeyden biraz yapmak büyük avantaj” ifadelerini kullandı.

Genç muhabirlere yol haritası
Genç iletişimcilere yönelik önerilerini de paylaşan Poyrazoğlu, mesleğe adım atmak isteyenlere önce ‘çok yönlü bir donanım’ kazanmalarını tavsiye etti. “Sadece bugünü değil, geçmişi de okumaları gerekiyor. Türkiye’de ve dünyada neler olduğu, hangi olayların yaşandığını bilmek sahada çok işe yarar” diyen Poyrazoğlu, bilgi birikiminin her an kullanılması gerekebileceğini hatırlattı. Poyrazoğlu yabancı dil bilgisinin önemine dikkat çekerken şu ifadeleri kullandı:
“Artık sadece İngilizce yetmeyebiliyor. Orta Doğu’da yaşanan gelişmeler nedeniyle Arapça, hatta başka diller de ön plana çıkıyor. Bu da meslekte fark yaratmak için önemli bir avantaj.”
İletişim becerilerinin en az teknik bilgi kadar önemli olduğunu vurgulayan Poyrazoğlu, “Girişken olmayan biri bu sektörde zorlanır. İnsanlarla kolay iletişim kurmak, güven ilişkisi kurmak, habere ulaşmada kritik rol oynar” dedi.
Merak duygusunun gazetecilik mesleğini yapmak isteyenler için vazgeçilmez olduğunu ifade eden Poyrazoğlu, “Merak etmeyen haber de yapamaz. Herkesle temas kurabiliyor olmalısınız: Taksici, kasap, esnaf, siyasetçi… Çünkü kimden ne çıkacağı belli olmaz. Haber ağı dediğiniz şey böyle bağlantılarla gelişir” sözleriyle genç muhabirlere sahadan ipuçları verdi.