Haber: Ömer İğrek
Editör: Hatice Beyza Çakmak
İstanbul, (İÜ Haber Merkezi) – Elektronik müzik Türkiye’de her geçen gün daha fazla ilgi görüyor. Lise yıllarında arkadaş çevresi sayesinde başladığı DJ’lik serüvenini sahnelere taşıyan DJ Ayberk Özyurt deneyimlerini ve hedeflerini İletim Gazetesi’ne anlattı.
Türkiye’de elektronik müzik kültürü son yıllarda hızlı bir ivmeyle büyüyor. Genç DJ’ler sahnelere çıkarak hem dinleyicilerle elektronik müziğin enerjisini paylaşıyor hem de bu kültürün gelişimine katkı sağlıyor. Ayberk Özyurt, müziğe olan tutkusunu ve gelecek hedeflerini paylaştı.
DJ’lik teknikten fazlası: İşin ruhu sahnede öğreniliyor
Müziğe ilgisinin lise yıllarında başladığını belirterek DJ’lik serüvenine nasıl başladığını anlatan Özyurt, “Dinlediğim parçaları çalarak insanları eğlendirme fikri beni çok heyecanlandırdı. İlk başta arkadaş ortamında başladım, daha sonra sahnede insanlarla aynı enerjiyi paylaşmanın büyüleyici olduğunu keşfettim. Beni en çok motive eden şey müziğin insanları bir araya getirme gücü oldu” dedi.
İşin ruhunun sahnede öğrenildiğini vurgulayan Özyurt, “Ben bu işe aslında bir usta-çırak ilişkisiyle başladım. Kurs ya da derslerden çok sahnenin içinde öğrendim çünkü DJ’lik sadece teknik bir iş değildir. En büyük eğitim sahnede alınıyor. İnsanları gözlemlemek, onların enerjisini hissetmek ve ona göre seti şekillendirmek çok önemli” ifadelerini kullandı.

Türkiye’de verilen eğitimlerin teknik anlamda temel oluşturabileceğini belirten Özyurt, “Gerçek gelişim kabinde ter dökerek ve dinleyiciyle birebir temas kurarak oluyor” sözleriyle sahne deneyiminin altını çizdi.

Her anı yakalamak, unutulmaz bir deneyim yaratmak
Setlerinde en çok tercih ettiği tarzlardan söz eden Özyurt, sahnede özgürlük sağlayan türlere yöneldiğini belirtti. House, afro house ve melodic house tarzlarını ön planda tuttuğunu söyleyen Özyurt, “Bu tarzlar hem ritim hem de melodi açısından çok esnek olduğundan sahnede bana özgürlük veriyor” dedi.
Dinleyicinin enerjisine uyum sağlamanın en kritik nokta olduğunu vurgulayan Özyurt, “Kalabalık bazen daha enerjik bir şey ister bazen de daha melodi odaklı bir akışa ihtiyaç duyar. Benim için önemli olan, o anı yakalayarak insanlara keyifli ve unutulmaz bir deneyim yaşatmak” ifadelerini kullandı.
Sahneye ilk adım kritik: “Enerjiyi doğru vermek önemli”
Özyurt, sahnedeki giriş performansının önemine dikkat çekti. Özyurt, “İlk izlenim her şeydir. Girişte enerjiyi doğru vermek çok önemli. Dinleyiciyi ne çok hızlı başlayıp yoracaksın ne de çok yavaş başlayıp sıkacaksın. Aslında bir yolculuk başlatıyorsun” şeklinde performansların ana odağını anlattı. Özyurt ayrıca; sahnedeki duruş, ışık ve müziğin performansın kartviziti olduğunu vurguladı. Seyircinin ilgisini ilk dakikalarda yakalamanın en kritik nokta olduğunun altını çizdi.

Müzik trendleri Türkiye’de ve dünyada benzer yolda
Türkiye’deki yaz hitleri ile global listeler arasındaki farkı değerlendiren Özyurt, müzik trendlerinin her iki listede de paralel ilerlediğini “Bizim referans aldığımız parçalar ve kullandığımız sound’lar globalle uyumlu. Farklı türler farklı kitlelere hitap ediyor ama genel olarak popüler müzik dünyanın her yerinde benzer bir çizgide ilerliyor” sözleriyle ifade etti.
Türkiye’de DJ’lik ve elektronik müzik kültürünün her geçen gün geliştiğini belirten Özyurt, “Birçok yetenekli isim prodüksiyonla ilgileniyor ve ülkemizi çok güzel yansıtıyorlar. Mekânların artması ve festivallere olan ilginin çoğalması beni çok mutlu ediyor. Bu kültür büyüdükçe hem dinleyicisi hem de DJ’ler için daha verimli bir ortam oluşuyor” dedi.


“Hedefim Avrupa ve dünyanın büyük festivallerinde sahne almak”
Geleceğe dair planlarını ve hayallerini paylaşan Özyurt, “Kendi yaptığım müziği üreterek insanlarla paylaşmak benim için çok değerli. Gelecekte bunu daha ileriye taşıyıp, Avrupa’da ve dünyanın farklı yerlerinde büyük festivallerde sahne almak istiyorum” açıklamasında bulundu.
Özyurt, nerede olursa olsun en önemli hedefinin sahnede dinleyicilerle aynı enerjiyi paylaşmak olduğunu ifade etti. Özyurt, “DJ’lik benim için sadece müzik değil, aynı zamanda bir bağ kurma sanatı” yorumunu yaptı.



