Muhabir: Nazlı Aygen
Editör: Ece Özdemir
Fotoğraf: Sena Sandıkçı
İstanbul- (İÜ Haber Merkezi) – “İstanbul’dan Gazze’ye: İşgal Milli Mücadele ve Hürriyet” başlıklı sempozyum, 6 Ekim Pazartesi günü İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü Mavi Salon’ da gerçekleştirildi.
Gazze’ de yaşanan trajediyi ve İstanbul’un işgal dönemini tarihsel ve akademik bir bakış açısıyla ele alan sempozyum, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’ nın okunmasıyla başladı. Yoğun katılımın olduğu programın açılış konuşmasını İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman Bülent Zülfikar yaptı.

“İyi ve kötünün mücadelesi hiçbir zaman bitmemiştir, bitmeyecektir”
Gazze’de yaşanan katliamın 7 Ekim’de üçüncü yılına gireceğine dikkat çeken Osman Bülent Zülfikar, oradaki çocukların, kadınların ve genel olarak insanların çektiği ıstırapları görmezden gelmenin mümkün olamayacağını aktardı. Aynı zamanda “İstanbul’un düşman işgalinden kurtulmak için verdiği hürriyet savaşını 102 yıl önce bugün askerlerimiz vermeseydi yaşayacaklarımız Gazze’ dekiler gibiydi” cümleleriyle İstanbul’un kurtuluşunun önemini bir kez daha hatırlattı. Ahlak olgusu üzerinde duran Zülfikar, Gazze’deki soykırımda ahlaki bir boşluk bulunduğunu ve yapılanlarda bir ahlak aranamayacağını dile getirdi.
“Adaletin olmadığı yerde hafızanın gücü azalır”
Gazze’deki trajediyi yalnızca güncel bir siyasi olay olarak değil, tarihin hala kapanmamış bir yarası olarak ele almanın önemine dikkat çekti. “Gazze’nin hafızası, adaletsizliğin en ağır yükünü taşımaktadır” diyen Zülfikar, adaletin olmadığı yerde hafızanın gücünün zayıflayacağına vurgu yaptı. İstanbul’un işgali ile Gazze’deki soykırım arasındaki tarihsel bağa değinen Osman Bülent, geçmişin doğru anlaşılmasının bugünün sorunlarını çözmek için kritik bir adım olduğunu belirterek, tarihsel kökler anlaşılmadan bugünün doğru teşhis edilemeyeceğini de söyledi.
“Geleceğe yönelik üniversite modeli”
İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman Bülent Zülfikar, konuşmasında her koşulda üniversitenin geleceğe yönelik bir vizyona sahip olması gerektiğini vurguladı. Geleceğin üniversite modelini planlayamadıkları takdirde, mevcut çalışmaların değerinin tam anlamıyla sağlanamayacağını ifade etti.
Zülfikar, geleceğe yönelik bir üniversite olma hedefinin, araştırma üniversitesi kimliğiyle birlikte yürütülmesi gerektiğini belirterek, bilgi üreten, öncü ve çığır açıcı bir kurum olmanın önemine dikkat çekti.”Pusulamız olacak, bizi güçlendirecek. Tarihi bilmeden bugünü teşhis edemeyeceğimizi çok iyi biliyoruz” sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.

Sempozyum, İstanbul ve Gazze oturumlarıyla sürdü
Sempozyum, moderatörlüğünü Prof. Dr. Sevtap Kadıoğlu’ nun üstlendiği İstanbul oturumu ile devam etti. Oturumda, Birinci Dünya Savaşı’nda İstanbul ve Gazze’nin tarihsel süreçlerinde yaşanan olaylar aktarıldı. Milli Mücadele yıllarında Darülfünun’un önemine vurgu yapıldı.Buldukları her fırsatta ilahi adaletin gecikmeyeceğine olan inançlarını dile getiren Darülfünun öğrencilerinin hak arayaşlarını yüksek sesle,açık ve net bir şekilde ortaya koyarak desteklerini esirgemedikleri üzerinde duruldu. Mütareke yıllarında şehrin yönetimi ve bu yıllara ait görsel belgeler üzerinden yapılan değerlendirmeler katılımcılarla paylaşıldı.

Geçmişiyle Gazze ve Filistin
İstanbul oturumunun tamamlanmasından sonra moderatörlüğünü Prof. Dr. Fethi Gedikli’ nin yaptığı Geçmişiyle Gazze oturumuna başlandı. Filistin’in tarihsel süreçte yaşadıkları, güncel politik durumu ve Gazze’deki hürriyet mücadelesi ana başlıklar olarak gösterildi.Gazze’de verilen istiklal savaşına değinilerek bundan yüz sene önce de kaderin aynı olduğu hatırlatıldı.
Geleceğiyle Gazze ve Filistin
Moderatörlüğünü Prof. Dr. Mahmut Cüneyt Yenigün’ ün üstlendiği oturumda, geçmişten günümüze uzanan mücadelede Gazze’ nin yaşadığı zorluklara, 7 Ekim sonrası insani krize ve Türkiye’nin bu süreçteki rolüne verilen önemden bahsedildi.Gazze’deki dayanışma mücadelesi ve bu mücadelelerin Filistin edebiyatına nasıl yansıdığı örneklerle aktarıldı.
Etkinlik, fotoğraf çekimi ve insani değerlere vurgu yapılarak sonlandırıldı.
