Muhabir: Nazlı Aygen
Editör: Sena Sandıkçı
Fotoğraf: Berk Balcı
İstanbul, (İÜ Haber Merkezi) – “Gazze’yi Anlamak: Hafıza, Adalet, İnsanlık” başlıklı panel, 9 Ekim Perşembe günü İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Ek 1 binasında gerçekleştirildi.

Panel, konukların moderatör Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Köroğlu tarafından tanıtılması ve Köroğlu’nun “Tarihsel Açıdan Gazze ve Küresel Adalet Krizi” başlıklı açılış konuşmasıyla başladı.
“Sadece ölüm değil, açlık”
Ahmet Köroğlu, savaşlarda halkların inisiyatifinin önemini vurgulayarak “Halklar vazgeçmiyor, tarihsel süreçte de süregelen durumlarda da herkes bir çabanın parçası ve bu çabalar hem büyük hem de küçük olarak birbirinden önemli çabalardır” sözleriyle savaşın sadece ölümle değil yardım, insanlık ve açlık sorunuyla ilgili olduğunu ekleyerek sözü Doç. Dr. Süleyman Güder’e bıraktı.
“Gazze meselesi ne ilk ne de son olacak”
Gazze meselesinin tarihsel olarak birçok örneği olduğunu aktaran Güder, bu örneklerdeki matematiği ve arka planı anlamanın aslında sistemin kökünü anlamamızı sağlayacağına işaret etti. Konuşmasının devamında, Güvenlik Konseyi’ne sıkça değinerek devam edip bu Konseyin yeni kurulan yapıyla işlevsiz bir hale geldiğinin altını çizdi.
Olayların arka planı
Bahsedilen arka plan ve matematiği açıklarken “Yüzyıllardır yaşanan sömürge ve savaşlarda tek değişen şey aktörlerdir. Eğer geçmişte yaşananlar tam olarak anlaşıp görmezden gelinmeseydi ve bugün yaşananlar sanki ilk defa yaşanıyormuş gibi davranılmasaydı Gazze meselesinde bu kadar ileriye gidilemezdi. Aslında söz edilen matematik tamamen budur” sözleriyle bir kez daha geçmişe dikkat çekti.
Ateşkes ilanı
Güder, sözlerinin sonuna gelirken 9 Ekim sabahı ilan edilen ateşkesten bahsederek çözüm yolunun devletlerin uzlaşısı değil, insanların sesi sayesinde olduğunu ve ateşkes ilanı için şartlar ne olursa olsun çok sevindiğini söyledi.
Panel, olayları birinci ağızdan anlatması için Tevfik Alhams tarafından “Gazze’de Hayatta Kalmak ve Dünyaya Tanıklık” başlığıyla devam etti.

Evlerle yıkılan anılar
Alhams, yaşadıklarını anlatmaya başlarken özellikle bu durumun sadece 7 Ekim ile sınırlı olmadığını ve öncesinde de çok zor durumlarla karşı karşıya kaldıklarını ifade etti. “Gördüklerimiz orada yaşananların yüzde beşi bile değil. Biz bir ev bombalandığında sadece olayla ilgileniyoruz fakat o evdeki anılar, hayaller de gidiyor. Bu yüzden ölümler, insanlar ve bombalanan yerler sayıdan ibaret değil” sözleriyle üzüntüsünü dile getirdi.
“Bombalarla değil duygusal anlamda öldük”
Özellikle 7 Ekim’den sonra kişiliklerinde büyük değişiklikler olduğunu vurgulayan Tevfik Alhams, “Uzaktayken bunları yaşıyorsak oradakiler neler yaşıyordur” cümlesiyle empati yapılması gerektiğini ve farkındalığın azalmamasının önemini hatırlattı.
“Çocukların en büyük derdi oyuncak olmalı”
Filistin gençlerinin ve çocuklarının diğer ülkelerin genç ve çocuklardan hiçbir farkı olmadığını, özellikle vefat edenlerin yüzde sekseninin çocuk olmasının insanlık dışı hareketler olduğunu söyleyerek, “Asıl savaşın bugünden sonra başlayacağını çünkü ateşkesten sonra oradaki insanların yaşam savaşı içinde olup yeni bir hayatta zorlanacaklarını” ifadesiyle Alhams sözlerini noktaladı.
Panelin sonuna gelirken moderatör Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Köroğlu 23 – 26 Ekim tarihleri arasında İstanbul Üniversitesi Cemil Birsel Şeref Holünde gerçekleşecek olan “Halk Mahkemelerinden” söz etti. Bu mahkemeler bütün dünyanın gözü önünde gerçekleşeceğinden ve dünyanın dört bir yanından birçok önemli ismin katılımıyla sürdürüleceğinden bahsetti. Panel, katılımcıların sorularının cevaplanması ve toplu fotoğraf çekimiyle sonlandı.