Perşembe, Kasım 13, 2025
İletim
  • Anasayfa
  • Eğitim
    • İstanbul Üniversitesi
    • İÜ İletişim Fakültesi
    • Hocalarımızın Kaleminden
  • Bilim
  • Sağlık
  • Kültür-Sanat
  • Yaşam
  • Spor
  • Teknoloji
  • Foto Galeri
  • Giriş
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
İletim
Anasayfa Foto Galeri

Plakların Tozunda Saklı Hikâyeler

İLETİM Tarafından İLETİM
16 Ekim 2025
içinde Foto Galeri, Genel, İletim, İstanbul, Kültür-Sanat, Manset Haber, Manset Yani
0
Plakların Tozunda Saklı Hikâyeler
0
PAYLAŞIM
81
GÖRÜNÜM
Share on FacebookShare on Twitter

Muhabir: Nazlı Aygen 

Fotoğraf: Berk Balcı

İlgili Haberler

16. TRT Uluslararası Belgesel Ödülleri Başlıyor

16. TRT Uluslararası Belgesel Ödülleri Başlıyor

13 Kasım 2025
Radyo Televizyon Sinema Bölüm Başkanları ve Radyo Televizyon Eğitimin Geleceği ve Sektör İş Birlikleri Çalıştayı Düzenlendi.

Radyo Televizyon Sinema Bölüm Başkanları ve Radyo Televizyon Eğitimin Geleceği ve Sektör İş Birlikleri Çalıştayı Düzenlendi.

5 Kasım 2025

Editör: Sena Sandıkçı 

İstanbul, (İÜ Haber Merkezi) – Yılların deneyimli plakçıları Muhteşem Candan ve Ethem Zeytinkaya meslek hayatlarını İletim Gazetesine aktardı.

Tanınmış sanatçılarla çalışmış olan Muhteşem Candan ve Ethem Zeytinkaya bu deneyimleri İletim Gazetesine anlattı. 

Bir dönem müziğin kalbi olan Unkapanı İstanbul Manifaturacılar Çarşısı’nın (İMÇ) uzun yıllardır orada bulunan plakçıları Muhteşem Candan ve Ethem Zeytinkaya müzik sektörünün geçmişini, İMÇ’nin müzik tarihindeki yerini, çalıştıkları sanatçıları ve değişen müzik anlayışını İletim Gazetesi’ne iletti. 

Bir çarşının dönüşümü: Müziğin kalbi olan Unkapanı

Muhteşem Candan, Unkapanı’nın Unkapanı’nın müzik piyasasının kalbinin attığı yer olduğunu vurguladı ve nasıl müzik piyasasının merkezi hâline geldiğini şu sözlerle anlattı:

“İMÇ, başlangıçta kumaş ve benzeri ürünlerin satılması amacıyla kurulmuştu. Ancak dükkânlar kumaşçılara büyük geldiği için işler yürümedi. O dönemde biz plakçılar ise Doğubank Çarşısı’ndaydık fakat orası da bize küçük gelince buraya taşındık ve bir yerde toplanmamız hepimizin adına çok iyi oldu.”

Ethem Zeytinkaya da tıpkı Muhteşem Candan gibi Unkapanı’nın tarih boyunca müziğin merkezi olduğunu vurgulayarak bu sözleri kullandı:

“Bu çarşıyı dünyada başka hiçbir yerde görmedim. Yıllardır iç içeyiz, herkes birbirini tanıyor, sıkıntı yaşamıyoruz. Unkapanı, müzikseverler ve sanatçılar için özel bir merkez olmaya devam edecek.”

Taş plaktan dijitale uzanan serüven

Müziğin kayıt serüvenine değinen Candan, ilk dönemlerden bugüne yaşanan teknolojik dönüşümünü, “Önce taş plaklar ve gramofon dönemi vardı. Ardından 45’lik plaklar ve pikaplar geldi. Daha sonra ‘long play’ yani uzun çalar dönemi başladı. Kaset dönemi 2000’li yıllara kadar sürdü. Sonrasında CD dönemi başladı. Ardından bilgisayar için flash disk dönemi geldi ama çok tutmadı. Bir süre kartpostal şeklinde müzik çalan ürünler yapıldı, özellikle yurt dışında ilgi gördü. En sonunda bilgisayar ve dijital dönem başladı” diyerek anlattı. 

Ethem Zeytinkaya ise eski dönemde müzik dinleme deneyiminin farklı olduğunu anlattı.  “Zamanında müzik dinlerken aynı zamanda yaşanıyordu, daha keyifliydi. Dijital dünyayla işler basitleşti, ama müziği analog bir şekilde dinlemek hâlâ daha keyifli” diyerek aynı zamanda bu şekilde dinlemenin daha ‘meşakkatli’ bir iş olduğunu aktardı.

Her dönem, en az on yıl

Candan, teknolojik gelişmelerin kısa sürede gerçekleşmediğini vurgulayarak “Bu dönemlerin her biri bugün çok kolay konuşuluyor ama her biri en az on yıl sürdü” diyerek dönem arasındaki geçişlerin zorluklarına dikkat çekti.

Günümüzde müziğin üretim ve dinleme süreçlerinin tamamen dijital ortama taşındığını belirterek “Artık telefondan müzik yapıyoruz, dinliyoruz da buna rağmen plaklara tekrar bir ilgi uyandı; gençlik şuanda plağı yeniden merak ediyor” ifadelerini kullandı.

Plakçılığın dünü ve bugünü

Ethem Zeytinkaya geçmişten günümüzü anlatırken “Her yeni çıkar icat öncekileri bitirdi, böylece plakçılık tarihe gömüldü” diyerek sözlerine, 2008’de ‘Issız Adam’ filmi ile tekrar gündeme geldiklerini ekledi ve devam etti. Gündeme geldiklerinden beri plakçılığın tekrar gün yüzüne çıktığını belirterek geçen günlerde ilki düzenlenen plak günlerinden bahsetti.

“Fiziki satışların azalmasına rağmen dijital kolaylık sağlıyor. Aradığınız plakları artık telefonunuzla bulabiliyorsunuz. Buna rağmen analog hâlâ ayrı bir keyif, her işin ilkini yapmak hala çok değerli” diyerek sözlerini bitirdi. 

“Türkiye’nin öz müziği Türk halk müziği ve Türk sanat müziğidir”

Türk müzik kültürünün temelini vurgulayan Candan:

“Türkiye’nin iki öz müziği vardır; Türk halk müziği ve Türk sanat müziği. Bu iki tür çok önemli ve mutlaka bilinmeli, kaybedilmemeli” sözleriyle doğuşu Türkiye’de olan müzik türlerinin önemini aktardı.

Arabesk müziği bu iki türün birleşimi olarak gördüğünü belirterek, “Arabesk müzik bence bu iki müziğin karışımıdır. Zamanla farklı türler ortaya çıktı, yabancı ülkelerden de müzik tarzları benimsedik ama bu iki öz müzik türü unutulmamalıdır” şeklinde ekledi.

“O gün kiminle çalışıyorsam benim için star oydu”

Çalıştığı sanatçılar hakkında konuşan Candan, “O gün kiminle çalışıyorsam, benim için star oydu” sözleriyle her çalıştığı sanatçıya çok değer verdiğini vurguladı.

Birçok ünlü ismin ilk albümünü yaptığını belirten Candan:

“Ajda Pekkan, Müslüm Gürses, Neşe Karaböcek, Gülden Karaböcek, Ferdi Tayfur, Bülent Ersoy gibi birçok sanatçının ilk albümlerinde yer aldım. Çalıştığım isimlerden bazıları çok öne çıktı, bazıları günü yakalayamadı. Ne olursa olsun her biri birbirinden özel sanatçılardı.”

Ethem Zeytinkaya, çalıştığı isimlerden bahsederken her biriyle çalışmanın ne kadar keyifli ve özel olduğunu da vurguladı:

“Neşet Ertaş ve Erkin Koray ile çalıştım. Hepsiyle tanışmak ve birlikte çalışmak çok keyif vericiydi. Türk sanat müziği’nden Mustafa Sağyaşar, Hülya Sözer, Mustafa Kandıralı; popüler isimlerden Nalan, Kuşum Aydın, Bora Gencer örneklerini verebilirim. Hepsiyle özel projelerde bulundum.”

Müslüm Gürses ile 50 albüme imza

Kendisinin en çok çalıştığı isimlerden birinin Müslüm Gürses olduğunu belirten Candan, “Müslüm Gürses’le 500 şarkı, 50 albüm yaptım. Hepsini birebir karşımda okudu” dedi.

Ferdi Tayfur’la da uzun süre çalıştığını belirterek “Onunla on albüm yaptım. Ajda Pekkan’la ise ‘Best Of’ albümünü hazırladım. Birçok albümünün birleşiminden oluşuyordu” şeklinde konuştu.

Zamanın nasıl geçtiğini fark etmediğini söyleyerek “Arkamı döndüm, baktım ki 50 yıl geçmiş. Zamanı iyi değerlendirdiğimi düşünüyorum” ifadeleriyle yaptığı işlerden ve çalıştığı isimlerden duyduğu memnuniyetin altını çizdi.

Ferdi ve Müslüm’ün izleri

Arabesk müziğin önemli temsilcileri arasında yer alan iki isme değinen Candan:

“Ferdi Tayfur ve Müslüm Gürses’i her zaman ayrı bir yere koyuyorum. Vefatlarından sonra da en çok dinlenen iki isim oldular” diyerek ‘Baba’ ünvanlarını hak ederek edindiklerinin altını çizdi.

İki sanatçı arasındaki farkının Gürses’in bir yorumcu olduğunu ve Tayfur’un ise hem yorumcu hem besteci olması olduğunu ifade etti. 

Ethem Zeytinkaya
Muhteşem Candan

Etiket: berk balcıethem zeytinkayailetimimçmuhteşem candanNazlı Aygenplakçılıksena sandıkçıunkapanı
Önceki Gönderi

İletişimin 75 Yıllık Hafızası

Sonraki Gönderi

“Kalbiyle Görenlerin Kimliği” Söyleşisi Gerçekleşti

Sonraki Gönderi
“Kalbiyle Görenlerin Kimliği” Söyleşisi Gerçekleşti

“Kalbiyle Görenlerin Kimliği” Söyleşisi Gerçekleşti

HABER KATEGORİLERİ

  • Bilim
  • Eğitim
  • English
  • Foto Galeri
  • Genel
  • İletim
  • İstanbul
  • İstanbul Üniversitesi
  • İÜ İletişim Fakültesi
  • İÜWEBTV
  • Köşe Yazıları
  • Kültür-Sanat
  • Manset Haber
  • Manset Yani
  • Sağlık
  • Spor
  • Teknoloji
  • Yaşam

ÖNE ÇIKAN KONULAR

Atatürk basketbol berk balcı bilim deprem ece özdemir ekonomi erasmus film futbol iletim iletim gazetesi iletişim iletişim fakültesi atölyeleri istanbul istanbul üniversitesi istanbul üniversitesi iletişim fakültesi iü iü iletişim fakültesi iüwebtv kültür sanat medya melek öztürk mesut aytekin mezuniyet Nazlı Aygen prof. dr. ergün yolcu Prof. Dr. Mahmut Ak psikoloji radyo iletişim sanat sağlık sena sandıkçı sergi sevgi şahin sinema siyasal bilgiler fakültesi sosyal medya spor teknoloji TRT trt geleceğin iletişimcileri yarışması ömer iğrek özgür recep kocaoğlu İletişim Fakültesi

Son Haberler

  • 16. TRT Uluslararası Belgesel Ödülleri Başlıyor
  • Radyo Televizyon Sinema Bölüm Başkanları ve Radyo Televizyon Eğitimin Geleceği ve Sektör İş Birlikleri Çalıştayı Düzenlendi.
  • Üç Ayaklı Kedinin İzinde: 18. İstanbul Bienali

Kategoriler

  • Bilim
  • Eğitim
  • English
  • Foto Galeri
  • Genel
  • İletim
  • İstanbul
  • İstanbul Üniversitesi
  • İÜ İletişim Fakültesi
  • İÜWEBTV
  • Köşe Yazıları
  • Kültür-Sanat
  • Manset Haber
  • Manset Yani
  • Sağlık
  • Spor
  • Teknoloji
  • Yaşam
  • İletim Arşiv
  • Künye
  • İletişim

İstanbul Üniversitesi İletşim Fakültesi İletim Gazetesi / © 2022

Tekrar Hoşgeldiniz!

Aşağıdaki hesabınıza giriş yapınız

Şifreni mi unuttun?

Lütfen Şifrenizi Alınız

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi giriniz.

Giriş Yapmak
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle

İstanbul Üniversitesi İletşim Fakültesi İletim Gazetesi / © 2022