Haber: Merve Kutan
Editör: Özgür Recep Kocaoğlu
İstanbul, (İÜ Haber Merkezi) – İstanbul’un gürültüsü ve karmaşasından kaçmak için büyük bir alan olan orman ve korular aynı zamanda şehrin ciğerleri olma özelliğine de sahip. İstanbul’un Anadolu Yakası’nda bulunan bazı koru ve ormanları sizin için derledik.
Fethipaşa Korusu
İstanbul’un Üsküdar ilçesinde bulunan Fethipaşa Korusu, adını Osmanlı tophane müşirlerinden olan Fethi Ahmet Paşa’dan alıyor. Fethi Paşa’nın vefatı sonrası varisleri tarafından paylaştırılan bu alan uzun yıllar boyunca bakımsız kaldı. Yıllar sonra varislerden biri olan Şevket Mocan kendine ait hisseyi İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne sattı ve yenileme işlemleri sonrası bu alan halka açık bir park hâline getirildi.
Koruda bulunan 2 köşk restore edildi ve günümüzde sosyal tesis olarak kullanılıyor. Deniz manzarasına sahip koruda büyük bir yürüyüş parkuru da yer alıyor.
Otağtepe Fatih Korusu
İstanbul’un Beykoz ilçesinde yer alan Otağtepe Fatih Korusu, şehrin göbeğinde yer almasına rağmen doğallığını koruyabilmiş ender parklardan biri olma özelliğini taşıyor.
Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nün yanında konumlanan korunun tarihi, İstanbul’un Fethi için hazırlıkların yapıldığı 1453 yılına kadar dayanıyor. Rivayete göre Hz. Osman zamanından Osmanlı Padişahı Fatih Sultan Mehmet dönemine kadar pek çok askeri hazırlığın merkezi olan bu bölgede fetih için kurulan otağ yani çadırdan ötürü “Otağtepe” ismi kullanılmaya başlandı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından 1997 yılında çevre düzenlemesi yapılarak bugün bilinen halini alan koru; manolya, erguvan, nilüfer ve ıhlamur gibi bitki türlerini barındırmasıyla doğal yaşamın korunmasını öncelikli tutuyor. Koru, gün batımı ve doğuşu manzaralarıyla fotoğrafçıların da dikkatini çekiyor.
Çubuklu Korusu (Hidiv İsmail Paşa Korusu)
İstanbul’un Beykoz ilçesinde yer alan Çubuklu Korusu, Hidiv İsmail Paşa Korusu olarak da biliniyor.
Çubuklu sırtlarında yer alan korunun Bizans dönemi zamanına dayanan bir yerleşim alanı olduğu söyleniyor. Korunun içinde Bizans döneminden kalan su yolları ve sarnıç kalıntıları bulunuyor.
Osmanlı Dönemi’nde ise Mısır Hidivi İsmail Paşa buradan 2 yalı satın aldı. Ardından oğlu Abbas Hilmi Paşa, buraya Hidiv Kasrı adında bir köşk yaptırdı. Bugün hâlâ korunun içinde bulunan köşkler, mimari yapısıyla dikkat çekiyor.
Yıllar içerisinde eskiyen ve bakımsız kalan bu koru 1996 yılında restore edilip İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne devredildi. Koruda bulunan gül bahçesi ortama renkli bir hava katıyor.
Aydos Ormanı
İstanbul’un Kartal ilçesinde yer alan Aydos Ormanı’nda çeşitli bitki türleri yer alıyor.
Batıda yer alan Kayışdağı ve Büyükbakkalköy ormanlık alanıyla birlikte bir hat oluşturan orman, Anadolu Yakası’nda geçmişte bulunan güney ormanlarının günümüze ulaşan parçalarından biri olma özelliğini taşıyor.
Çevresi Kartal, Pendik, Sancaktepe ve Sultanbeyli ilçelerine bağlı yerleşim alanlarıyla sarılmış olan ormanın en yüksek noktasının 537 metre olduğu biliniyor.
“İstanbul çiğdemi” olarak da bilinen bitki dünyada sadece Aydos Tepesi’nde yetişiyor. Sonbaharın gelmesiyle renk cümbüşü haline gelen ormanda Aydos Kalesi de bulunuyor. Kalenin çevresi çeşit çeşit ağaçlarla çevrili olup güney yamacı Marmara Bölgesi’ne, kuzey yamacı da Karadeniz Bölgesi’ne bakıyor.
Polonezköy Tabiat Parkı
İstanbul’un Beykoz ilçesinde bulunan Polonezköy Tabiat Parkı, dönemin Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından 1994 yılında tabiat parkı ilan edildi. Şehrin yüz ölçümü bakımından en büyük tabiat parkı olarak bilinen bu park yaklaşık 3 bin 4 hektarlık bir alanı kaplıyor.
Polonezköy, 1842 yılında Polonyalı göçmenler tarafından kurulmuş olup, köyün tarihi ve kültürel dokusu parkın önemli bir parçası haline geldi. Tabiat parkında piknik, kamp, trekking ve oryantiring gibi birçok açık hava aktivitesi gerçekleştiriliyor. Yaklaşık 5 km uzunluğunda yürüyüş, bisiklet, koşu parkuru ve gözlem kuleleri bulunuyor.
İstanbul’a adeta bir akciğer olan bu park, içerisinde yüzlerce fauna ve çok çeşitli bir bitki örtüsü barındırıyor. Yaygın bitkiler arasında karaçam, kızılçam, sarıçam, saplı meşe, sapsız meşe, saçlı meşe, Macar meşesi, at kestanesi, Anadolu kestanesi , Norveç doğu çınarı, Akdeniz servisi, gürgen, İskoç karaağacı, kızılağaç, doğu kayını, gümüş ıhlamuru, doğu mazısı, melocan, Akdeniz defnesi, koca yemiş, kara yemiş, alıç, kızıl ateş dikeni, dev funda ve kartopu çiçeği gibi dünyada çok sık görülmeyen bitki türleri bulunuyor.
Tabiat parkı içerisinde sülün çiftliği ve geyik çiftliği de mevcut. Korunan alanlarda gözlemlenebilen vahşi hayvanlar arasında alageyik, karaca, yaban domuzu, çakal, sincap, sansar, gelincik gibi memeliler; sülün, keklik, şahin, akbaba, doğan, karatavuk, saka kuşu, tahtalı güvercin, baykuş, saksağan ve serçe gibi kuşlar da var.
