Muhabir: Göknur Avci
Fotoğraf: Zeynep Göğercin
Editör: Özgür Recep Kocaoğlu
İstanbul, (İÜ Haber Merkezi) – İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde “Black Hall 2 / Video Essay: Author’dan Auteur’e Yeni Bir Bilimsel Anlatı” etkinliği gerçekleştirildi.
İstanbul Üniversitesi (İÜ) İletişim Fakültesi Amfi C’de 26 Aralık Cuma günü gerçekleştirilen “Black Hall 2 / Video Essay: Author’dan Auteur’e Yeni Bir Bilimsel Anlatı” başlıklı etkinlik, akademide alternatif anlatım biçimlerini tartışmaya açtı. Etkinliğin konuşmacısı Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hülya Önal olurken, Dr. Öğr. Üyesi İpek Gürkan ve Arş. Gör. Onur Turgut panelist olarak yer aldı.

Kişisel ve özgün bir akademik alan
Black Hall etkinliklerini klasik sempozyumlardan ayıran Önal, Black Hall’u akademisyenlerin kendi üretim süreçlerini ve duygularını özgün bir biçimde aktarabildiği bir alan olarak tanımladı. Önal, video essay’in, akademik bilginin estetik bir boyut kazanmasına ve üreticinin sanatsal yönünü ortaya koymasına imkân verdiğini ifade etti.
Akademisyenin yolculuğu: Author’dan auteur’e
Konuşmasında sinemadaki ‘kahramanın yolculuğu’ anlatısını metafor olarak kullanarak akademik üretim sürecini ele alan Önal, bu yolculuğu bireysel bir deneyimden ziyade, akademisyenlerin bilgiyle kurduğu uzun soluklu ve dönüşüme açık bir süreç olarak tanımladı. Yıllardır ‘author’ kavramı üzerine çalışan Önal, author’ı yalnızca üreten değil, bilgiyi kendi estetik diliyle yeniden kurabilen bir özne olarak değerlendirdi. Bu çerçevede ‘yazan-yönetmen’ fikrine dikkat çeken Önal, akademisyenin de tıpkı bir auteur gibi düşüncesini biçimlendiren, anlatısını kuran ve onu özgün bir dile dönüştüren bir konumda olması gerektiğini vurguladı.
Yeşilçam’ın aynasından kadınlar
Konuşmanın öne çıkan bölümlerinden biri, Önal’ın Yeşilçam sineması üzerinden yaptığı video essay çalışması oldu. Önal, Yeşilçam filmlerinde sıkça karşılaşılan ‘celladına âşık kadın’ temsilini ele alarak, bu anlatıların kadınların gerçekte yaşadıklarıyla örtüşmediğini vurguladı. Kadına yönelik şiddet temasını ele alan bu çalışmayı klasik bir makale yerine video essay formatında ürettiğini belirten Önal, yazıya dökülmeyen bu anlatının görsel-işitsel güçle daha etkili bir sorgulama sunduğunu ifade etti.
Akademide iş birliği vurgusu
Türkiye’de akademisyenlerin nitelikli çalışmalar ürettiğini ancak yeterli iş birliği ortamının oluşmadığını dile getiren Önal, kolektif üretimin önemine dikkat çekti. Akademik yayıncılıkta çoğunlukla metin tabanlı verilerin kullanıldığını belirten Önal, görsel ve işitsel alanların da bilimsel üretimin bir parçası olması gerektiğini vurgulayarak “Size iyi gelenle, olanı fark etmek lazım. Yazı uzun süredir kullanılan bir yöntem ama artık güçlü bir görsel-işitsel alan da var” dedi.

Panelistlerin konuşmaları ve öğrencilerden gelen sorularla devam eden etkinlik, toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.


