Fırat ORMANCI, Beste BUDAN
Fotoğraf: Oğuz ARAT
Yaşlılığın antropolojik açıdan ve sosyal bilimler açısından önemle incelenen bir konu olduğunu ifade eden Prof. Dr. Duyar, “Yaşlılık, antropolojik olarak insanlığı hem biyolojik hem de kültürel olarak yansıtan bir dönemdir. İnsanların hayatı çocukluk, ergenlik, yaşlılık gibi pek çok farklı dönemlere ayrılır. Her dönemin kendine has özelliklerini incelemek amacıyla, antropolojik olarak ayırdığımız bu dönemlerde yaşlılığı da incelemekteyiz” dedi.
Yaşlılık İnsanlık Tarihi İçin Yeni Bir Olgu
Prof. Dr. Duyar, “Antropoloji açısından aydınlatılması gereken konulardan biri günümüzdeki yaşlı insanların görünümünün ve vücut yapısının geçmişteki insanlarda da var olup olmadığıdır” diyerek fosiller ve insan kemikleri üzerinde yapılan çalışmalarda yaşlılığın insanlık tarihi için yeni bir olgu olarak karşımıza çıktığını ifade etti.
Yaşlı nüfusun popülasyon içerisinde artmasının sebebi olarak dayanışmacı toplumların oluşmasını gösteren Prof. Dr. Duyar, “Kuşaklar arası dayanışmanın artması uzun yaşlılık evresinde oldukça etkilidir. Bir insan çocuklarının yaşamına yardımcı olup, tecrübelerini aktardıktan sonra aynı şekilde torunlarının yaşamına da yardım ediyor ve onlara da tecrübelerini aktarıyor. Genellikle diğer canlılarda bu tür bir yardımlaşma türü görülmez. Sadece kendi yavrusuna destek olur ve onu büyütür. İnsanoğlu bu nokta da diğer canlılardan ayrılmaktadır. İnsanoğlundaki yardımlaşma, farklı bir boyuta çıkmıştır” şeklinde konuştu.
Gelenekler Korunarak Yaşlılara Önem Veriliyor
Sanayi Devrimi ile birlikte yaşlı nüfusun artışında ikinci büyük sıçrama yaşandığını vurgulayan Prof. Dr. Duyar, “Türkiye gibi ülkelerde de son 50 – 60 yıldır yaşlı nüfusun arttığını görmekteyiz. Dolayısıyla antropolojik incelemeler bunları araştırarak artış nedenlerinin oluşum süreci hakkında bir bilgi oluşmasını sağlar. Değişen yaşam biçimi ile birlikte yaşlının toplum içindeki konumu da değişmiştir” dedi.
“Uzakdoğu toplumlarında hala gelenekler korunarak yaşlılara önem verilmekte ve teknolojik gelişmeler artsa bile yaşlı insanların toplumdaki öneminin azalmamasına önem verilmektedir” diyen Prof. Dr. Duyar, Batı toplumlarında yaşayan yaşlılardaki statü kaybının Doğu toplumlarındaki yaşlılarda yaşanmadığını belirtti.
Yaşlı ve İhtiyar Farklı Anlamlar İçerir
Yaşlı kavramının dikkat edilerek kullanılmasının gerektiğini belirten Prof. Dr. Duyar, “Yaşlı kavramı ve ihtiyar kavramı farklı anlamlara gelmektedir. 5 yaşındaki çocuk 2 yaşındaki çocuğa göre yaşlıdır ama 5 yaşında olduğu için yaşlı değildir. Ancak 70 yaşındaki insan ihtiyardır, yaşı büyüktür. 50 yaşın üstündeki insanlara yaşlı demek yerine ihtiyar demek daha doğru olur” diye konuştu.
Ne olursa olsun yaşlıların toplumdan koparılmaması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Duyar, yaşlıların hayata daha fazla katılımını sağlayabilmek için çalışmalar yapılması gerektiğini belirtti. Prof. Dr. Duyar, sözlerini şu şekilde sonlandırdı: “Bir şekilde yaşlıya, yaşadığı mekânda hizmet götürmeli ve buna uygun adımlar atmalıyız. Yaşlıları huzurevleri gibi ortamlara göndermek yerine, yaşadığı ortamda daha çok destek vererek hayata bağlanmasını sağlayacak davranışlar sergilemeliyiz.”