Halil SAÇ
Uzun yıllar yat dergiciliği sektöründe çalışan Yılmaz Öztürk, Prof. Dr. Aslı Yapar Gönenç’in Dergi Medyası dersine konuk oldu. Öztürk, ilgi alanı dergileri hakkında bilgi verip yat dergiciliğini ve dijitale dönüşümünü sosyal ve ekonomik bağlamlarıyla anlattı.
İlgi alanı dergilerinin çeşitli sosyo-ekonomik grupların sahip oldukları ya da sonradan edindikleri özel ve bireysel zevklere hitap etmek için ortaya çıktığını belirten Öztürk, “İlgi alanı dergilerinin varlık koşulu ekonomik koşullara entegrasyonda başarılı olmasına bağlıdır ve gelişmesi ekonomik sistemler uyumlaşmasına bağlıdır” dedi.
Öztürk, yat sektörünün ana malzemesinin tekneler olduğunu ifade edip, “Yatçılık sadece bir hobi değildir. Aynı zamanda bir sektördür. Tekneler inşa edilir ama bu da yetmez. Teknenin inşa edildiği günden itibaren sağlıklı ve güvenli bir şekilde suyun üzerinde bulunması için pek çok bileşenin birlikte çalışması gerekir. Yatçılığa bağlı olarak marina, liman gibi talepler de oluşur. Yani bir ilgi alanı koca bir sektör halini alabilmekte” dedi.
Odağa Yatçılık Konulmalı
İlgi alanı dergilerinin tüketici dergilerinin life-style kategorisinde yer aldığına vurgu yapan Öztürk, “Bir ilgi alanı dergisinin içerik belirlemedeki en önemli özelliği odaklanmaktır. Odaklanmak, içeriğin sınırlarını belirler. Örneğin, bir yat dergisinin bütün deniz ve denizcilik konularını ele alması odaktan sapmaktır. Bu yüzden bir yat dergisi odağına yatçılığı koyarak içeriklerini işlemeli” sözlerini sarf etti.
Taklitten Kaçınılmalı, Hedef Kitle İyi Belirlenmeli
Öztürk, “İlgi alanı dergilerinde günümüzde karşılaşılan en büyük problemlerinden biri de başarılı yabancı bir dergiyi taklit etmektir. Bu durum saman alevi dergiler yaratmaktadır. Yabancı dergiler taklit edilirken hem hedef kitlenin hem de yerel özelliklerin hesaba katılmaması başarısızlığı getirmekte” sözleriyle özgünlüğe ve yerel koşulların dikkate alınması gerektiğine vurgu yaptı.
Sektörde Yeni Medyayı Bilmek Önemli
Günümüzde basılı yat dergilerinin okuyucu sayısının azaldığını belirten Öztürk, “Dünya’da basılı yat dergilerinin okur sayısının düşmesi basılı dergilerin yerini dijital yayıncılığa bırakmasından kaynaklı. Dijital yayıncılık, anında haber iletimine olanak sağlamakta, zaman ve mekan sınırını ortadan kaldırmaktadır. Bu durum, kağıda basılan dergilerin bir prestij unsuru olarak ortaya çıkmasını sağlıyor. Reklam veren somut bir şekilde dergiyi görmek isteyebiliyor” ifadelerine yer verdi.
Öztürk, sektörün her gecen gün daha da dijital hale geldiğini ve koşullara ayak uydurulması gerektiğini belirtip, “İletişim fakültesi öğrencileri sektörde tutunmak için yeni medyayı iyi öğrenmeli” dedi.