Haber: Mutlu Bilge – Yağmur Sertkaya
Editörlüğünü İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aslı Yapar Gönenç ve İstanbul Aydın Üniversitesi İletişim Fakültesi Yeni Medya ve İletişim Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Gülsün Bozkurt ‘un yaptığı ”İletişim ve Medya” isimli kitap yayımlandı.
Araştırmacılar için her gün yeni bir gelişmenin yaşandığı iletişim ve medya alanındaki çalışmalara yeni katılan ”İletişim ve Medya” isimli kitap, hem geleneksel hem de yeni medya olgusuna dair 13 farklı içerikten oluşuyor. Araştırma ve derleme şeklinde kaleme alınan bu çalışmalar ışığında, medya olgusu ve yeni medya düzeni sorgulanmakta ve her iki medyanın toplum ve tek tek bireyler üzerindeki etkileri incelenmektedir.
İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aslı Yapar Gönenç ile ”İletişim ve Medya” isimli kitabın yayınlanış öyküsünü ve içeriğini konuştuk.
Kitap iki yıllık bir sürecin ürünü
”Kitabımız pandemi sürecinin başlangıcından bu yana iki yıllık bir süreç içerisinde doktora ve seminer derslerinde öğrencilerin hazırlamış oldukları makalelerin uygun bir zemin oluşturmasıyla başladı.” diyen Prof. Dr. Aslı Yapar Gönenç, ”Doktora, yüksek lisans öğrencilerinin ve mezun öğrencilerin çabalarıyla hazırlanan kitabımız,Dr. Öğretim Üyesi Gülsün Bozkurt ‘un okumaları ve düzeltmeleriyle yayına hazır hale getirildi.” dedi.
”Konuların odağı insan, medya ve iletişim”
Kitap yayım sürecinin anlatıldığı kadar kolay bir şekilde tamamlanmadığına dikkat çeken Prof. Dr. Aslı Yapar Gönenç, yayım maliyetlerinin epey arttığını, bu nedenle ilerleyen yıllarda kitap basımında dijital ortama geçiş yapılabileceğini söyledi.
İletişim ve medya bağlamında pek çok çalışmanın yapıldığını belirten Aslı Yapar Gönenç, ”Fakat hem geleneksel hem de yeni medya olgusuna dair yapılan bu çalışmada belirtilmesi gereken nokta, genç araştırmacıların yorumlarını , eleştirilerini ve değerlendirilmelerini kapsıyor olmasıdır. Kitap içerisinde birbirinden farklı konular yer alıyor olsa da konuların odağı insan, medya ve iletişim alanında temellendirilmistir.” ifadelerini kullandı.
”Yeni medyanın merkeze alındığı bir kitap oldu”
Sosyal medyanın iletişim çalışmalarının odak noktasında yer aldığını söyleyen Aslı Yapar Gönenç, ”Geleneksel medyanın bir tarafa bırakılmaması gerektiğini düşünüyorum. Geleneksel medya alanında da çalışmalar var ama genellikle gençler sosyal medya üzerine çalışmayı tercih ediyor. Kitap içerisindeki yapılan araştırmaların çoğunluğu da sosyal medya platformları üzerine. Bu nedenle kitabımız da yeni medyanın merkeze alındığı bir kitap oldu.” şeklinde konuştu.
”Olayı haber haline getirip yazmak yine bir profesyonelin işi”
”Dijitalleşmeyle birlikte her şey evrenselleşti. Artık Instagram ya da diğer dijital ortamlar sayesinde Doğu, Batı farkı olmaksızın her yere ulaşabiliyoruz.” diye konuşan Prof. Dr. Aslı Yapar Gönenç, sözlerine şöyle devam etti; ”Hepimiz bir gazeteci olabiliriz düşüncesinin ben yanlış olduğunu düşünüyorum. Vatandaş gazeteciliğinde elbette olayı tespit edebiliriz ama o olayı haber haline getirip yazmak yine bir profesyonelin işidir. Artık dijitalleşme sayesinde gazeteciler hiçbir kuruma bağlı olmadan, gazeteci kimliği taşıyorsa farklı platformlarda gazetecilik yapabiliyor. Aslında bunlar gazeteciler için avantaj sayılabilir. Çünkü sosyal medyayı iyi kullanabiliyorsa ve gazetecilik eğitimi alıp kurallarına uygun haber yazabiliyorsa, aslında tek başlarına da bir gazetenin çatısı altında olmadan gazetecilik yapabilirler. Ancak birtakım sorunların önüne geçilmesi açısından, gazetecilerin gazetecilik eğitimi almış olması ve basın kartına sahip olması gerektiğini düşünüyorum.”
Prof. Dr. Aslı Yapar Gönenç, pandemi sürecini ele alan, Halkla İlişkiler ve organizasyonlara yönelik yeni kitabının yakında yayımlanacağını belirterek sözlerini sonlandırdı.