Haber: Salih Yel
7418 sayılı Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’u Dezenformasyonla Mücadele Yasası olarak adlandırmak ne kadar doğru? 40 Maddeden oluşan kanun hangi konuda düzenlemeler içeriyor? Başka ülkelerde de bu şekilde yasal düzenlemeler mevcut mu? Fakültemiz akademisyenlerinden Doç. Dr. İbrahim Sena ARVAS yeni yasayla alakalı soru işaretlerini gidermek için açıklamalarda bulundu.
Basın Kanunu’nu güncelleme düzenlemesi olan 40 maddeden oluşan kanun hakkında kamuoyunda yapılan yönlendirmelerle, ifade özgürlüğünü kısıtlayan bir kanun olduğuna yönelik bir algı mevcut. Doç. Dr. İbrahim Sena ARVAS, kanunun kapsamı ve bu kanunun basın açısından ne yenilikler getirdiğiyle alakalı tartışılan konulara açıklık getirdi.
Arvas, söz konusu 7418 Sayılı Kanun’u sadece Türk Ceza Kanunu’na ek yapan 29 ve 30. Maddelerden ibaret bir tartışma konusu haline getirmenin, kanunun gazeteciler ve gazetecilik mesleği açısından taşıdığı önemi gölgeleyeceğini belirtti. Burada en önemi hatanın, bu düzenlemenin “dezenformasyonla mücadele” düzenlemesi olarak anılması olduğunu söyleyen Arvas, dezenformasyonun kanunun kapsamının kırkta birini kapsadığını ve aslında bu kanunun bir “Basın Kanunu Güncelleme” düzenlemesi olduğunu ifade etti.
Kanunda en öne çıkan maddelerden biri de halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma suçunun düzenlendiği 29. Maddedir.
Arvas’a göre bu maddeyle düzenlenen suçun oluşması için bazı şartların birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir. Arvas, yayılan haberin gerçek olmaması, ülkenin iç ve dış güvenliği ya da kamu sağlığı ile ilgili olması, kamu barışını bozmaya elverişli olması, halk arasında panik ve endişe yaratma amacı taşıması ve aleni olması şartlarını sağlayan fiiller sonucunda eylemi yapan kişi hakkında 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası verileceğini belirtti. Ancak verilen bu cezanın 1-3 yıl arasında olduğu için işlendiğinde ertelenmesi, paraya çevrilmesi veya hapis dışında bir yaptırıma tabi tutulmasının da mümkün olduğunu ifade etti.
İnternet Haberciliği Açısından Basın Kartı Alma İmkanı Bu Kanunla Getirildi.
Günümüzde son yıllarda hızla yayılan ve habercilikte yeni bir sektör haline gelen internet üzerinden haber ve yayınlara yönelik de bu kanunla bir düzenleme getirilmiştir. Arvas, düzenlemeyle beraber süreli yayın tanımına internet haber sitelerinin eklendiğini, internet üzerinden yapılan gazetecilik faaliyetleri gerek sorumluluk, gerek gazetecilik hakları gerekse cezai yaptırımlar bakımından klasik gazetecilik uygulamaları ile eşitlendiğini söyledi. Ayrıca gazetecilere tanınan hak ve imtiyazlardan faydalanmak için sahip olunması gereken Basın Kartı şartları karşılayan internet habercilerine, spikerlerine, editörlerine ve yayıncılarına da verilebileceğini belirten Arvas, bu kanunun gazetecilik uygulamaları bağlamında fiili durum ile hukuki durumu eşitlediğinin altını çizdi.
Basında Dezenformasyonla Mücadele Açısından En Kapsamlı Düzenlemeler Avrupa Birliği Nezdinde Yapılan Düzenlemelerdir.
Söz konusu 7418 sayılı Kanun’un sadece 29.maddesi dezenformasyonla mücadele kapsamında değerlendirilebileceğini kalan maddelerin Basın Kanunu hakkında yapılan bir güncelleme niteliğinde olduğunun altını çizen Arvas, en önemli düzenlemelerin tüm Avrupa açısından Avrupa Birliği tarafından yapıldığını belirtti. 2015 yılında Doğu Stratejik İletişim Eylem Planı oluşturularak haber ve dezenformasyonla mücadelenin kurumsallaştırıldığı ve 2018’de Avrupa Komisyonu ve Yüksek Temsilciliği tarafından Dezenformasyona Karşı Eylem Planı’nın kabul edildiğini dile getiren Arvas, son olarak Nisan 2018’de ise sosyal medya platformlarını düzenlemek için Dezenformasyonda Uygulama Kuralları komisyon tebliğinin kabul edildiğini ve Tebliğin Ekim’de genişletilmesiyle birlikte Facebook, Google, Twitter, Mozilla gibi platformların dışında reklam verenler ve reklam endüstrisi de anlaşmayı imzaladığını ifade etti.