Haber: Muammer Divarcı, Duygu Duran
İstanbul Üniversitesi Haber Merkezi
İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Konferans Salonu’nda, Halkla ilişkiler ve Tanıtım Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Oğuz Kuş’un eğitmenliğinde gerçekleştirilen Büyük Veri Atölyesi, 24 Kasım’da yapılan “Büyük Veri: Dijital Bir Distopya” adlı üçüncü dersiyle sona erdi.
İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi tarafından düzenlenen ve eğitmenliğini Dr. Öğr. Üyesi Oğuz Kuş’un gerçekleştirdiği Büyük Veri Atölyesi, üçüncü ve son dersiyle tamamlandı. Atölyede, betimleyici ve öngörücü algoritmaların ne olduğu, sosyal medya kullanıcılarını nasıl betimlediği ve kişiselleştirdiği üzerine değerlendirmelerde bulunan Dr. Öğr. Üyesi Kuş, “Algoritma bizi nasıl tanımlıyor bunu bilmiyoruz. Gündelik hayatımız gönüllü olarak verileşiyor. Kullandığımız cihazlar ve uygulamalar bizi veri üretim sürecine dahil ediyor. Bir nevi algoritmanın veri üreten köleleriyiz” dedi.

Mağazaların düzenlediği sadakat kartları ve diğer elektronik biletlerin, insanların günlük hayattaki adımlarını kayıt altına aldığını kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Kuş, pek çok firmanın öngörücü algoritmalara yaslandığını, böylelikle insan hayatının veri haline geldiğini söyledi.
Atölyenin devamında öğrenciler, 3 hafta boyunca aldıkları dersler hakkında değerlendirmelerde bulundu. Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü 2. sınıf öğrencisi İlker Kaya, günlük kullanımda sosyal medyayla ilgili kavramları derinlemesine öğrendiğini belirterek, kendisi için verimli bir atölye olduğunu ifade etti. Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü 1. sınıf öğrencisi Rahim Yüksel ise “Oğuz Hoca’nın özellikle son oturumda bahsetmiş olduğu distopik algoritmalar üzerine yoğunlaşmayı düşünüyorum. Gayet güzel bir deneyimdi” dedi.

Büyük Veri Atölyesi, Dr. Öğr. Üyesi Oğuz Kuş ve öğrencilerin hatıra fotoğrafı çektirmesiyle sona erdi.