Haber: Kaan Ağırsoy
İstanbul Üniversitesi Haber Merkezi
Bir zamanlara damga vurmuş olan Türkiye’nin pek çok köklü kulübü bugünlerde kimi finansal kimi toplumsal nedenlerden mütevellit Türk futbolunda yok sayılıyor. İzmir’in büyük bir geçmişe sahip kulüplerinden Altay, Göztepe gibi kulüplerin yanı sıra Türk futbolunun ilk kulüplerinden olan Beyoğluspor, bugün ülkenin büyük bir çoğunluğu tarafından tanınmıyor.

İstanbul’da Kaybolan Bir Değer: Beyoğluspor
1914 yılında İstanbul’un Beyoğlu semtinde İstanbullu Rumlar tarafından o dönem Pera Spor Kulübü adıyla kuruldu ve bilhassa ilk yıllarında büyük başarılara imza attı. 1919-22 yılları arasında İstanbul’u işgal eden İngiliz kuvvetlerinin kulübe fazla müsamaha gösterdiği gerekçesi ile bu yıllarda kulübün pek çok maçı olaylı geçti. Olaylı maçların getirebilecek olduğu mesuliyetten çekinen Pera Spor Kulübü yöneticileri 1922 yılında İstanbul’dan ayrılarak Yunanistan’ın başkenti Atina’ya gittiler ve 1924 yılında günümüzde Yunanistan’ın önemli kulüplerinden olan AEK Atina’yı kurdular. Pera Spor Kulübü , 1923 yılında Beyoğluspor adıyla yeniden kuruldu. Uzun yıllar İstanbul liginde mücadele etti ve bu süre zarfında Avrupa’da da boy gösterdi. 1959 yılında başlayan Süper Lig serüvenine Beyoğluspor da dahil oldu ve 1964’e kadar başarılı bir grafik çizdi. 1964 sonrası düşüşe geçen kulüp eski performansını bir türlü yakalayamadı ve 1987 yılında küme düştü. Bu yıldan sonra hiç küme yükselemeyen Beyoğluspor, bir süre sonra futbol şubesini kapattı. 2014-2015 sezonunda futbol şubesini yeniden açan kulüp günümüz itibarıyla İstanbul 2. Amatör Ligi’nde mücadele ediyor.


İzmir’in Siyah-Beyaz Efsanesi: Altay
1914’ün 16 Ocak’ında Osmanlı Devleti’nin önemli şehirlerinden olan İzmir’de o dönem şehirdeki Rum, Ermeni ve İtalyan varlığı şehrin idarecileri tarafından büyük bir sorun olarak görülüyordu. Devrin İzmir Valisi Rahmi Bey ve birtakım arkadaşları önderliğinde şehirde Şark İdadisi adında bir okul kuruldu ve bu okul 1914 yılında Altay İdman Yurdu adı altında sportif faaliyetlerine başladı. Kulübün amacı şehirdeki diğer azınlık takımlarının etkisini kırmaktı. Kulüp Yunan, Ermeni ve İtalyan kulüpleri ile yaptığı maçlarda başarılı sonuçlar alarak kendi hikayesine güzel bir başlangıç yaptı. Cumhuriyet döneminde kendi bölgesel ligi olan ve 1959 yılına kadar sürecek olan İzmir Futbol Liginde 14 şampiyonluk en çok şampiyonluğa sahip olan takım olarak adını tarihe yazdırdı. 1959 yılında profesyonel ligin başlaması ile beraber Altay daima üç büyüklerin ardından favori takımlardan biri olarak görülüyordu. Lakin 1980’li yılların başında kulüp içinde sorunlar baş göstermesi ile beraber hızlı bir düşüşe gelen kulüp, 1982-83 yılında – kulübün ligdeki 25. Yılında – küme düşmüş fakat bir süre sonra alt ligde şampiyon olarak yeniden Süper Lig’e çıktı. Aynı benzer hikayeyi 1989-90 sezonunda yaşayan Altay bir sezon sonra tekrar alt ligde şampiyon olarak tekrar Süper Lig’e yükseldi. 1990’ların sonunda İzmir kulüplerinin girdiği kriz haliyle Altay’ı da etkilemiş ve kulüp 2000 yılında üçüncü kez küme düştü ve tekrardan bir sezon sonra alt ligde şampiyon olarak aynı şekilde 3. Kez Süper Lig’e çıktı. 2003 yılında bir kez daha küme düşen Altay ta ki 2021-22 sezonuna kadar Süper Lig’e hasret kaldı.


Amatör Ruhun Vücut Bulduğu Bir Kulüp: Göztepe
14 Haziran 1925 yılında Altay kulübünde yönetimde bulunan Ferit Bey’in kulüp içinde idarede bulunan bir takım isim ile yaşadığı anlaşmazlıklar sonucu Altay’ın birkaç futbolcusunu yanına alarak Göztepe Spor Kulübünü kurar. 1959 yılı öncesi İzmir Futbol Ligi’nde 5 şampiyonluk yaşadı. Süper Lig’te aralıksız 29 sene boy gösterdikten sonra ilk kez küme düşen Göztepe, 16 Mayıs 1981 yılında 2. Ligteki Karşıyaka derbisinde seyirci rekoru kırarak Guinness Rekorlar Kitabına girmeyi başardı. 1997 yılında Sabah ve Yeni Asır gazetelerinin sahibi Dinç Bilgin’in kulübü satın almasıyla beraber kulüp dernek statüsünden şirket statüsüne geçti. 2003 yılında küme düştükten sonra bu düşüşün rüzgarıyla 2007 yılında ilk kez olmak kaydıyla Amatör Lig’e kadar geriledi. 2017-18 yılında Süper Lig hasretine son veren Sarı-Kırmızılı ekip, 4 yıl sonra – 2021-22 sezonunda – tekrar küme düştü.

Bir dönem üç büyükler, Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş, ile bir zamanlar ciddi bir rekabet halinde olan bu kulüpler günümüzde bu ihtişamlarından uzak bir performans sergiliyor. Her ne kadar son yıllarda Anadolu Kulüplerine finansal ve toplumsal yardımlar arttırılsa da bu kulüpler adına pek olumlu bir gelişme söz konusu değil.