Haber: Buse Sever
Editör: Ayşegül Nişli
Türkiye’de son dönemdeki gelişmelerle sıklıkla kullanılmaya başlanan online eğitim, yükselişini özellikle pandemi döneminde ve 2023 Kahramanmaraş depremleri sonrasında yaşadı. Pandemi sürecinde UNICEF tarafından yayınlanan rapora göre, dünyada her 3 çocuktan birinin eğitime ulaşamadığı saptandı. Online eğitime ulaşan öğrencilerde gözlemlenen psikolojik sıkıntılar hakkında, Psikolojik Danışman Büşra Durmuş İrgi konuştu. İstanbul Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulu Öğr. Gör. Havva Öztürk, eğitimcilerin bu durumu nasıl yönettiği hakkında görüşlerini dile getirdi.
Online eğitime geçişte öğrencilerden daha çok evdeki gidişattan tereddüt eden velilerin, rehberlik talebinin arttığını söyleyen Psikolojik Danışman Büşra Durmuş, online eğitimden sonra öğrencilerin kendilerindeki olumsuz değişimi fark etmeleriyle daha sık rehberlik desteği aldıklarını belirtti.
Öğrencilerde En Sık Gözlemlenen Psikolojik Sıkıntılar İletişim Problemleri ve Sosyal Fobi Oldu
Öğrencilerde bu süreçte en sık gözlemlediği psikolojik sıkıntıların iletişim problemleri ve sosyal fobi olduğunu belirten Durmuş, “İletişim, motivasyon, sosyalleşme ve teknoloji kaynaklı sorunlar gözlemledim. Online eğitimin daha çok tek yönlü iletişime açık olması nedeniyle iletişimde kopukluk; öğrencilerde motivasyon düşüklüğü, gelecek kaygısı, geleceğe dair umutsuzluk, dikkat dağınıklığı, disiplinsizlik, dikkat dağınıklığı, teknoloji bağımlılığı etkileri, konsantrasyon sorunları gözlemledim.” sözlerinde bulundu.

“Öğrenciler belirsizliğe karşı tahammülsüzdü.”
Öğrencilerin online eğitim sürecinin başlarındaki belirsizlikten ciddi anlamda etkilendiğini, sonucunda tahammülsüzlük oluşturduğunu ve bu tahammülsüzlüğün de ileride kaygı, endişe, anksiyete ve türevleriyle ilişkili olabileceğini vurgulayan Durmuş, aynı zamanda belirsizlik ve buna tahammül edememe durumunun obsesif kompulsif bozukluk; sosyal kaygı, panik bozukluk, agorafobi ve depresyon olarak kendini gösterebileceğini belirtti.
Durmuş, öğrencilerin bu bağlamda hem fiziksel hem de ruhsal olarak sağlıklı olmasını sağlamak için sosyal destek almalarının önemine dikkat çekti.
“Online eğitim herkes için sürpriz oldu.”
İstanbul Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulu Öğr. Gör. Havva Öztürk ise online eğitim hakkında, “Online eğitim hiçbir zaman bizim hayatımızın bir parçası değildi. Bu durumda yüz yüze eğitimden online eğitime geçiş herkes için sürpriz oldu. Pandemi sürecinde belirsizlik söz konusuydu. Bu durumun ne kadar süreceğini kimse bilmiyordu dolayısıyla yaşanan belirsizlik hem öğretmenleri hem de öğrencileri ciddi açıdan etkiledi. Deprem dönemi belirsizlik devam etti. Öğrenciler yüz yüze eğitime ne zaman geçeceğimizi her fırsatta sorar hale geldi. Online derse katılma imkanı olmayanlar katılamıyordu, katılanlar derse aktif katılamadılar. Öğretimin ciddiyeti kayboldu.” görüşlerini dile getirdi.
Öğrenci Merkezli Anlayış Kayboldu
Dil öğreniminde öğrencilerin aktif rol oynamasına dikkat çeken Öztürk, bu sürecin sonucunda öğrenci merkezli anlayışın kaybolduğunun altını çizdi. Öztürk, meslektaşlarının kendi kendine ders anlatmaya başladığını, öğrencinin etkileşimi ve disiplinin kaybolduğunu belirtti. Öğrencilerin motivasyonunu toparlamanın zorluğuna da değindi.
Öztürk, aynı zamanda online eğitim sürecini yaşayan öğrencilerinin akademik fırsatlardan yararlanamadığını, gerektiği kadar sosyalleşemediğini bu nedenle gerçek bir üniversite deneyimi yaşayamadığını vurguladı.