Haber: Özgür Recep Kocaoğlu
Fotoğraf: Eylül Otay
İstanbul, (İÜ Haber Merkezi) – İstanbul Üniversitesi Yayınları’nın yürüttüğü politikayı ve yeniden yapılandırma sürecini İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekan Yardımcısı ve İstanbul Üniversitesi Yayınevi Genel Operasyon Yöneticisi Doç. Dr. Özlem Arda anlattı.
İstanbul Üniversitesi (İÜ) İletişim Fakültesi Dekan Yardımcısı ve İÜ Yayınevi (IU Press) Genel Operasyon Yöneticisi Doç. Dr. Özlem Arda; İÜ Yayınevi’nin hikayesini, değerlendirme aşamalarını ve yeniden yapılandırma sürecini İletim Gazetesi ile paylaştı.
Geçmişten günümüze İÜ’nün yayıncılık geleneği
İÜ Yayınevi’nin faaliyet geçmişinin 1900’lü yıllara kadar dayandırılabileceğini ifade eden Arda, bu kuruluşun ilk zamanlarda mecmualar, ders kitapları ve eğitim-öğretim alanında yardımcı kaynaklar yayınladığını söyledi. İÜ Yayınevi’nin günümüze ulaşma sürecini sebepleriyle anlatan Arda, “Zamanla üniversitemizin akademik kadrosu genişlemiş ve öğrenci sayıları artmıştır. Giderek değişen, dönüşen ve daha da ileriye giden bu süreçte yayınlara duyulan ihtiyaç da artış göstermiştir” ifadelerini kullandı.

“Bilim paylaştıkça çoğalır”
“Bilimsel alana katkısı çok yüksek düzeyde olması hedeflenen ve bunu layıkıyla yerine getiren bir yayınevi modeli olan İÜ Yayınevi, üniversitemizin biricik unsurlarından birisi” sözleriyle bu kuruluşun amaçlarını açıklayan Arda, İÜ Yayınevi’nden çıkan tüm ürünlerde ‘açık erişim” kriterinin izlendiğini söyledi.
İÜ’nün ‘Açık Kapı, Açık Bilim’ felsefesinin İÜ Yayınevi’nde de etkisini sürdürdüğünü dile getiren Arda, “Yapılan bilimsel bir çalışmanın sadece kendi kısıtlı çevresiyle bilinir olması değil, tüm kamuya açılmış olmasını önemsiyoruz. Bilimin açık kapılarla paylaşıldığında çoğaldığına ve bu haliyle faydalı olacağına inanan bir yapımız var” sözlerini kullandı.
Fikirden yayına bir eserin yolculuğu
İÜ Yayınevi’nin mevcut durumunu anlatan Arda, kuruluşun hem dergi hem de kitap yayıncılığı yaptığını söyledi.
Arda, dergi yayıncılığında eserin alana katkısı, özgün değeri bulunması, iyi bir araştırma olarak şekillenmiş olması, topluma katkısı olan çalışmalar olması, etik değerlere uygun olması gibi temel kurallara uyulması gerektiğini söyledi. Arda, dergiler için işlevsel dergi editoryal kurullarının olduğunu ve İÜ Yayınevi’nin bu noktada bilgi ile veri işleme hususunda yer aldığını anlattı. Üniversite nezdinde 70’i aşan akademik dergi çıkarıldığını ifade eden Arda, dergilerin uluslararası indekste kabul gördüğünü belirtti.
Kitap yayıncılığı alanında hem kurum içi hem de ulusal ve uluslararası düzeyde yoğun bir talebin varlığına vurgu yapan Arda, çalışmaları devam eden eserlerin büyük bir titizlikle incelendiğini dile getirdi. Yayınevine gelen bir kitap çalışmasının hangi aşamalardan geçtiği hakkında bilgi veren Arda, şu sözleri kullandı:

“İÜ Rektörlüğü’ne bağlı bir yayın komisyonumuz var. Yayın komisyonunda eserin bilimsel alana katkısı olup olmadığı görüşülür. Eğer olumlu görüşler bildirilmişse titizlikle hakemlik süreci yürütülür. Analiz, inceleme ve tespit çalışmaları yapılır. Ardından kitap tasarımının yapılması süreci başlar. Çok emek isteyen bu süreçler nihayete erdiğinde eser, alana kazandırılır ve açık erişimle tüm kamunun faydalanması için web sayfamızdan ilanı yapılır.”
Değişen bilgi erişimine yeni yayın politikaları
İÜ Yayınevi’nin yeniden yapılanma aşamasına da değinen Arda, bu süreçte hem yeni ekiplerin hem de yeni yayın politikalarının oluşturulacağını belirtti. Arda, “Bilgiyi üretmenin ya da bilgiye erişmenin yolları değiştikçe biz de yayın ilkelerimizde güncelleme yapma gereği duyuyoruz” sözlerini kullandı.
Yapay zekâya karşı ‘organik yazar’ duruşu
Yeniden yapılanma süreci kapsamında yayın politikalarında yapay zekâ konusunda da çalıştıklarını anlatan Arda, “Yapay zekâ yayıncılıkta kolaylık olarak algılanmakta ama biz yayınevi olarak her bir aday yazarın kendi organik varlığını, yapısını, tasarrufunu ve yazarlık faaliyetini beklemekteyiz. Yapay zekânın hangi sınırlarda nasıl kullanılması ya da nasıl ifade edilmesi gerektiğine dair politikamız var. Buna uygun üretilmiş eserler kabulümüz” şeklinde konuştu.



