Murat KASAP, Mehmet Ali KEVE
İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Konferans Salonu’nda 3 Mayıs Perşembe günü gerçekleştirilen “Vefatının 39. Yılında Muhsin Ertuğrul” etkinliğinde Muhsin Ertuğrul’un sinema ve tiyatro geçmişi konuşuldu. Etkinlik, İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Suat Gezgin, Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şükrü Sim ve Senarist, Yapımcı ve Yönetmen Yılmaz Atadeniz’in katılımıyla gerçekleştirildi.
Türk tiyatrosunun batılı anlamda kurucusu olarak kabul edilen Muhsin Ertuğrul, sinema alanında da Türkiye’de ilk önemli katkıları gerçekleştirdi; 1922-1939 yılları arasında Türkiye’de film yapan tek kişi oldu. 1892 yılında doğup 1979 yılında vefat eden Muhsin Ertuğrul, Türk sinemasının ve tiyatrosunun kilometre taşı oldu.
Muhsin Ertuğrul’un sinema ve tiyatro tarihimizde unutulmaz bir isim olduğunu söyleyen Prof. Dr. Suat Gezgin, “Bu sektörde çalışan insanların örnek alması gereken çok değerli bir isim. Ülkemizde tiyatro ve sinema aşkı bu kadar yoğun olan pek az insan var. Hatta bununla ilgili bir örnek vermem gerekirse Muhsin Ertuğrul, 17 yaşında sırf tiyatro eğitimi alabilmek için Paris’e gitti. Eğitimini tamamladıktan sonra Türkiye’ye geri döndü” dedi.
“Bu efsane adamı gençlere tanıtmaktan dolayı çok mutluyum” diyerek sözlerini başlayan Senarist, Yapımcı ve Yönetmen Yılmaz Atadeniz, “Muhsin Ertuğrul çok önemli ve zeki bir insandı. Almanya’da Rusya’da çok önemli filmlere imza atmış bir isimdir. Kısa zamanda yabancı bir dil öğrenmek ve o kadar insanı film içerisinde organize etmek oldukça zor bir durum. Buna rağmen Muhsin Ertuğrul’u tanıtmaktan dolayı çok memnunum fakat ne yazık ki ülkemizde istediğimiz düzeyde Muhsin Ertuğrul tanınmıyor” ifadelerini kullandı.
Son olarak Muhsin Ertuğrul’la ilgili görüşlerini ifade eden Doç. Dr. Şükrü Sim ise “Muhsin Ertuğrul’un değinmemiz gereken birkaç yönü var. Sinema tarihinde kendisine çok büyük yer ayrılıyor. Fakat olaya siyah beyaz bakılıyor. Bir kesim çok yüceltiyor, bir kesim de alçaltıyor. Sinema ve tiyatro aşkı bu kadar fazla olan çok az insan var. Muhsin Ertuğrul’u eleştirenlere şöyle diyorum: Muhsin Ertuğrul olmasaydı onun boşluğunu kim doldururdu. Muhsin Ertuğrul Türk sinemasının en büyük kilometre taşıdır” diyerek sözlerini tamamladı.