Tuğçe AYÇİN
Fotoğraf- Beyza Nur KIZILDEMİR
TRT (Türkiye Radyo Televizyon Kurumu) Akademi Söyleşileri kapsamında düzenlenen “Sinema ve Akademi” söyleşisi, 26 Nisan’da İletişim Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.
Söyleşi, İletişim Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Burcu Kaya Erdem’in açılış konuşmasıyla başladı. “TRT Akademi Dergisi etrafında yeni birliktelikler oluşturmak için yürütülen söyleşilerin bir yenisine İstanbul Üniversitesi olarak ev sahipliği yaptığımız için çok mutluyuz” şeklinde konuşan Doç. Dr. Kaya Erdem, TRT’nin öğrencilere sektörle buluşma noktasında olanaklar sağladığını belirtti. Doç. Dr. Kaya Erdem, “Üniversitemizin bu tür etkinliklere ev sahipliği yapmaya her zaman hazır olduğunu ifade etmek istiyorum” dedikten sonra sözü TRT Genel Müdür Yardımcısı Erkan Durdu’ya devretti.
“Başarının Anahtarı Çalışmaktır”
Durdu, konuşmasına öğrencilik yıllarının, geleceğe yatırım yapma adına özenle değerlendirilmesi gereken yıllar olduğunu vurgulayarak başladı. Bu hassasiyetin insanda tedirginlik yarattığına değinen Durdu, “Özgüven önemlidir ama tek başına yeterli değildir. Tatmin edici bir başarı sadece bununla sağlanamaz. Başarının anahtarı çalışmaktır” diye konuştu. “Aşılmaz duvarların siz çalışmaya başlayınca bir bir eridiğini ve ayaklarınızın altında kaldığını göreceksiniz” diyen Durdu, geleceğe karşı umutsuz olunmaması gerektiğinin altını çizdi. Sözlerine TRT Akademi hakkında açıklamalarda bulunarak devam eden Durdu şunları söyledi: “TRT’nin sadece iletişim fakültelerinde değil akademik camianın tamamında biriken bilgiyi kendi koridorlarına taşıması gerektiğini düşünüyorum. TRT Akademi’yi bu amaçla oluşturduk. Akademimizde profesyonel eğitimler vermek istiyoruz”
Durdu’nun ifadelerini tamamlamasının ardından, programın moderatörlüğünü yapan İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şükrü Sim konuşmasını gerçekleştirdi. Öğrencilerin bir şekilde sektörün içinde de yer alması için uğraştıklarını kaydeden Doç. Dr. Sim, “Ben TRT’nin de bir üniversite olduğunu düşünüyorum. TRT Akademi ve üniversite ilişkileri iyi ki başlamış” şeklinde konuştu.
“Sinema Meselesine Sosyolojik Açıdan da Bakılmalıdır”
Doç. Dr. Sim’den sonra Prof. Dr. Kurtuluş Kayalı söz aldı. TRT’nin sadece sinema için değil, Türk kültür tarihi için de çok önemli filmlere imza attığını belirten Prof. Dr. Kayalı, sinemada hangi meselelerin ele alındığını ve sinema akademisyenlerinin gelişim durumunu süreç üzerinden aktardı. Prof. Dr. Kayalı, “Sinema sadece teknik bir şey değildir, konuya sosyolojik açından da bakılmalıdır” diye konuşurken, Türkiye’de sosyal bilimlerin diğer alanlarında çok merkezi bir şekilde sözlü tarihin gündeme geldiğini söyledi.
“Teori ve Pratik Birbirinden Ayrılamaz”
Prof. Dr. Kayalı’dan sonra Derviş Zaim konuşmasını gerçekleştirdi. Bir sinema eğitiminin faydalı olması için sahip olunması gereken şeyin proje olduğunu kaydeden Zaim, proje olduğu zaman hocaların anlattıklarının daha farklı dinlenebileceğini, teori ve pratiğin daha farklı kavranıp, okumaların daha verimli yapılabileceğini vurguladı. Projenin sadece film çekmek olmadığını söyleyen Zaim, ifadelerinde şunlara yer verdi: “Teknik donanımın nasıl geliştirileceği de bir projedir. Bu noktada teori ve pratik iki zıt kardeş gibi gözükebilir ama hiçbir zaman birbirinden ayrılmaz. Teori ve pratik nasıl bir araya gelebilir, ortaya çıkan sürtüşmeler nasıl ortadan kaldırılabilir, bunların üzerinde durulmalıdır.”
Zaim’in açıklamalarının ardından Serdar Akbıyık söz aldı. “Üniversitelerimiz perspektifsiz değil, sinemamıza etkisi var ama bu etki tartışılmalıdır” diyen Akbıyık, bazı şeylerin dışarıdan bakılarak yargılanması gerektiğini ifade etti. Sinemamızda mahalle baskını meselesine değinen Akbıyık, bu baskıyı yaratan bireylerin ne şekilde ortaya çıktığının bulunması gerektiğini aktardı.
“Eğitim Sürecinde Sadece Diploma Almak Yeterli Değil”
Akbıyık’tan sonra konuşmasını gerçekleştiren Sahra Şaş, “Sinema ve akademi arasındaki bağa ve bu bağın güçlenmesi gerektiğine inanıyorum” şeklinde konuştu. Teknik bilmenin çok önemli olduğunu kaydeden Şaş, “Oyunculuk yapmak kadar işin diğer kısımları da önemli. Bu yüzden bu bağın güçlenmesini önemli buluyorum” dedi.
Şaş’ın ardından Serdar Öğretici söz aldı. Televizyon ve dizi sektörü ile ilgili açıklamalar yapan Öğretici, bu sektörün sinema gibi olmadığına ve burada yapılan işlerin kalıcılığının daha az olduğuna değindi. Eğitim sürecinde sadece diploma almakla yetinilmemesi gerektiğinin altını çizen Öğretici, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Teori ve pratiğin birleştirilememesi bir problem, bunu başarmamız gerekiyor. Bu bir süreç. Bu süreçte de bazı zorluklara katlanmak ve sabırlı olmak gerekiyor. Sizlere tavsiyem, sektörün hangi alanında yer almak istediğinizi belirleyip, ona göre çalışarak ilerlerseniz, hedefinize daha kolay ulaşırsınız.”
TRT Akademi Söyleşileri kapsamında düzenlenen “Sinema ve Akademi” programı, konuşmacıların konuşmalarını tamamlamalarının ardından, soru cevap kısmı ile devam etti. Program, Doç. Dr. Kaya Erdem’in katılımcılara teşekkür belgesi takdimi ve toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.