Tuğçe AYÇİN
İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi 2020-2021 Eğitim-Öğretim Yılı Oryantasyon Programı, İletişim Fakültesi’nin sosyal medya hesaplarında gerçekleşen çevrimiçi yayınla başladı. Programın ilk gününde İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ergün Yolcu ve Dekan Yardımcıları Prof. Dr. Ali Murat Vural ile Dr. Öğr. Üyesi Ümit Sarı bilgilendirmede bulundu.
İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi, yeni eğitim-öğretim yılı kapsamında düzenlediği oryantasyon programının ilk gününü tamamladı. Programın ilk konuşmasını İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ergün Yolcu gerçekleştirdi. Sözlerine pandeminin sona ermesini ve öğrencilerle en kısa sürede yüz yüze buluşmayı temenni ettiğini belirterek başlayan Prof. Dr. Yolcu, 3 gün sürecek oryantasyon programı ile öğrencilere hem İstanbul’u hem İstanbul Üniversitesi’ni hem de İletişim Fakültesi’ni tanıtmayı amaçladıklarını söyledi.
“Hedefimiz Öğrencilerimize Her Anlamda Destek Olmak”
İletişim Fakültesi’ni kazanan öğrencilerin çok iyi bir fakülteye geldiklerini ve çok iyi hocalarla bir arada bulunacaklarını kaydeden Prof. Dr. Yolcu, temel çalışma prensiplerinin öğrencilerle iletişim alanında daha güzel ve daha yeni çalışmalar yapmak olduğunu vurgulayarak, “Temel hedefimiz öğrencilerimize destek olmak. Sadece dersler kapsamında değil; sosyal alanlarda da onların yanında olmak” dedi
İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi’nin Türkiye’nin Nobel ödüllü mezunu olan tek iletişim fakültesi olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Yolcu, “İlklerin fakültesi olan fakültemiz, ülkemizde iletişim alanında kurulan ilk okuldur. 1950’de Gazetecilik Enstitüsü olarak başlayan yolculuğumuz, 1992’de İletişim Fakültesi adını almamızla devam etmiştir” şeklinde konuştu.
“En Yüksek Puanlı Öğrencilere Ev Sahipliği Yapıyoruz”
İletişim Fakültesi’nin Türkiye’nin en yüksek puanlı öğrencilerine ev sahipliği yaptığına dikkat çeken Prof. Dr. Yolcu, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da devlet üniversiteleri arasında en yüksek puanlı öğrenci alan iletişim fakülteleri içinde ilk sırada yer aldıklarını söyledi.
Fakülte bünyesinde Gazetecilik, Halkala İlişkiler ve Tanıtım ve Radyo Televizyon ve Sinema Bölümleri olmak üzere 3 bölümün bulunduğunu aktaran Prof. Dr. Yolcu, fakülte olarak Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi’ne de destek verdiklerini ve toplamda 3 bin 838, lisansüstü ile birlikte 4 bini geçen öğrenci sayısına sahip olduklarını dile getirdi. İletişim Fakültesi’nin akademik personel sayısının ise birçok üniversitenin toplam akademik personel sayısı kadar olduğunu belirten Prof. Dr. Yolcu, “Hocalarımızın hepsine çok güveniyorum. Kendileriyle ciddi ve iyi bir eğitim yapmak için çaba sarf ediyoruz. Yeni öğrencilerimiz de kendilerini her anlamda destekleyen hocalarımızla bir araya gelmiş olacaklar” diye konuştu.
“Amacımız, Öğrencilerimizi Donanımlı Şekilde Yetiştirmek”
Fakülte olarak derslerde faklı eğitim modelleri geliştirdiklerinin altını çizen Prof. Dr. Yolcu, özü dinamik derslerle öğrencileri gerçek yaşama hazırlayan ve onları iletişim alanında kuramsal olarak da donatan bir program ortaya koyduklarını aktararak şu ifadeleri kullandı: “İç ve dış staj programlarımızla, öğrenci kulüplerimizle, sadece fakültemize özgü olan Erasmus öğrencilerine yönelik İngilizce programımızla öğrencilerimizi en iyi şekilde donatmaya çalışıyoruz. Aynı zamanda iletişim sektöründeki kurumlarla da beraberliğimizin olmasını istiyoruz. Biz onlara akademik bilgi sağlarken onların da öğrencilerimize staj ve iş alanında destek vermesini sağlamaya çalışıyoruz. Öğrencilerimizi sektörün önde gelen isimleriyle buluşturuyoruz. Fakültemizde geçmiş yıllarda Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit, Timur Savcı, Derviş Zaim gibi değerli isimleri ağırladık. Geçen yıldan beri bu buluşmaları ders kapsamında yapıyoruz.”
İletişim Fakültesi’nin Connectist adlı çok değerli bir bilimsel dergisinin olduğunu kaydeden Prof. Dr. Yolcu, ESCI tarafından taranan bu dergide Türkçe ve İngilizce olarak çok verimli bilimsel makaleler yayınlandığını söyledi.
“Geçmişten Geleceğe İyi Bir Köprü Oluşturmaya Çalışıyoruz”
Öğrencileri hem akademiye hem de sektöre donanımlı bir şekilde hazırlama gayretinde olduklarını dile getiren Prof. Dr. Yolcu, fakültenin uygulama birimlerinin, düzenlenen sosyal ve kültürel etkinliklerin ve gerçekleştirilen atölyelerin öğrencilerin gelişimine büyük katkı sağladığını vurgulayarak şunları aktardı: “Kısa bir zaman içerisinde Beyazıt Kampüsümüzde, Eczacılık Fakültesi’nin yakınında bir alanda yeni binamız inşa edilecek. Seneye ikinci dönemde yeni binamızda eğitim yapma şansına sahip olacağız. Yeni öğrencilerimizle bugün pandemi koşullarından dolayı sosyal medya aracılığı ile buluşuyor olsak da umuyoruz ki yakın zamanda bir araya geleceğiz. Fakülte hafızamızı hiçbir zaman unutmayalım istiyoruz. Gelmiş olduğumuz aşamayı tek tek görmeyi ve iyi anlamayı diliyoruz. Öğrencilerimizin gelişmesine, iyi eğitim almasına yönelik olarak geçmişten geleceğe iyi bir köprü oluşturmaya çalışıyoruz. Derslerimizi de kendimizi de her zaman güncelleme amacındayız. Çok başarılı öğrencilerimiz bizi tercih etti ve bu da bize büyük bir sorumluluk yüklüyor. Bunun için bütün gayretimizle çalışacağız.”
Prof. Dr. Yolcu ifadelerini tamamladıktan sonra İletişim Fakültesi’ne derece ile giren öğrencilere İstanbul Üniversitesi rozeti ve hediye takdiminde bulundu.
“İstanbul Üniversitesi, Ülkemizin En İtibarlı Üniversitesi”
Oryantasyon Programı, Prof. Dr. Yolcu’nun ardından Dekan Yardımcısı ve Gazetecilik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Murat Vural’ın ders programları konulu bilgilendirmesiyle devam etti. İstanbul Üniversitesi’nin Türkiye’nin en köklü ve en itibarlı üniversitesi olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Vural, Türkiye’nin ilk iletişim fakültesi olan İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi’nin aynı zamanda en çok bilimsel araştırma projesi üreten fakülte olduğunu söyledi.
“İletişim Alanı Sosyal Yapı Doktorluğudur”
İletişim Fakültesi’nin ilk 8 bin ile 10 bin arasından öğrenci aldığını kaydeden Prof. Dr. Vural, “Öğrencilerimiz bizim için çok kıymetli. Onların değişen ve küreselleşen dünyayı doğru okumalarını sağlayacak bir vizyona sahip olması için çalışıyoruz” dedi. Öğrencilerin iletişimin bilinen yöntemlerinin yanı sıra yeni yöntem ve araçlar konusunda da bilgi sahibi olmalarını istediklerini aktaran Prof. Dr. Vural şöyle devam etti: “Öğrencilerimizin toplumsal ilişki ve değerlere hiçbir ötekileştirici anlayışa sapmadan hâkim olmalarını istiyoruz. Bireyin ve toplumun gelişmesi yönündeki her çabayı mesleğinin ve kişiliğinin bir parçası kabul eden iletişimciler olmaları için çabalıyor ve emek gösteriyoruz. Sosyal konulara bilimsel bakış açısı ile yaklaşmalarını, eleştirel bir zekaya sahip olmalarını ve zekalarını toplumun hizmetine sunmalarını istiyoruz. İletişim alanı sosyal yapı doktorluğudur. Öğrencilerimiz sosyal yapının bir doktoru olacak. Buna her boyutta hizmet etmek çok önemli.”
“Hedefimiz Ağır Ders Yükü Değil; Öğrencilerimizin Hayatın İçinde Olması”
Ders programlarını bu bağlamda, günün ihtiyaçlarına göre yenilediklerini dile getiren Prof. Dr. Vural, profesyonellerle görüştüklerini, onları davet ettiklerini ve uzun toplantılar yaparak ihtiyaçların neler olduğunu öğrenip bu yönde programlar düzenlediklerini belirtti. “Hedefimiz ağır ders yükü değil; öğrencilerimizin hayatın içinde olması ve gözlem yapması” şeklinde konuşan Prof. Dr. Vural, havuz sistemi sayesinde öğrencilerin okudukları bölümün dışında farklı bölümlerden de ders alabildiklerini ve az ama etkili ders yöntemiyle önemli başarılara imza atılacağını sözlerine ekledi.”
“Teorinin Yanında Pratiğe de Önem Veriyoruz”
Prof. Dr. Vural’ın ifadelerini tamamlamasından sonra Dekan Yardımcısı ve Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Ümit Sarı, uygulama birimlerini tanıttı. Teorik derslerin yanı sıra uygulamaya da büyük önem verdiklerinin altını çizen Dr. Öğr. Üyesi Sarı, ilk olarak İletim gazetesini tanıttı. Gazetecilik Bölümünün çatısı altında bulunan İletim gazetesinin, dijital ortamda aylık olarak yayınlandığını söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Sarı, gazetenin web sayfasından ve sosyal medya hesaplarında da güncel bir akışın söz konusu olduğunu aktardı. Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü’nün bünyesindeki bir diğer uygulama birimi olan İÜWEBTV Stüdyoları’nı ele alan Dr. Öğr. Üyesi Sarı, İstanbul Üniversitesi bünyesinde görsel olarak kaydedilmesi gereken her noktada bu uygulama biriminin desteğinin sağlandığını belirterek şu ifadelere yer verdi: “Uzun yıllardır yayın hayatına devam eden radyomuz Radyo İletişim ile önemli yayınlar gerçekleştiriyoruz. Bir diğer birimimiz Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü çatısı altındaki Ajans İstanbul iletişim. Bu birimimiz de fakültemiz bünyesindeki organizasyonların gerçekleştirilmesinde rol alıyor. Bütün birimlerde sorumlu bir öğretim üyesi ve öğrencilerden oluşan bir ekip bulunuyor. Uygulama birimlerimizde çalışan öğrencilerimiz henüz okul bitmeden iş ve staj teklifi alıp bizi başarıyla temsil ediyorlar.”
“Uygulama Birimlerimizde Her Bölümden Öğrenci Çalışabilir”
Ders programlarındaki multidisipliner anlayışın uygulama birimlerinde çalışma noktasında da söz konusu olduğunu kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Sarı, öğrencilerin hangi bölümde okudukları fark etmeksizin her uygulama biriminde çalışabilme şansına sahip olduklarını vurguladı. Uygulama birimlerinde çalışan öğrencilerin, Kısmi Zamanlı Öğrenci Programı kapsamında küçük bir bursla ödüllendirildiğini sözlerine ekleyen Dr. Öğr. Üyesi Sarı, her uygulama biriminin bir sosyal medya hesabının olduğunu belirterek yeni öğrencilere bu hesapları takip etmelerini tavsiye etti. Dr. Öğr. Üyesi Sarı’nın konuşmasının ardından oryantasyon programının ilk günü sona erdi.
Oryantasyon programının ikinci gününde İletişim Fakültesi Öğrenci İşleri Şefi İlksen Acarer, Aksis ve Öğrenci İşleri sunumunu gerçekleştirdi. Prof. Dr. Ayşen Akkor Gül’ün Erasmus Değişim Programı’nı, Prof. Dr. Seçkin Özmen’in Mevlana Değişim Programı’nı, Prof. Dr. Belkıs Ulusoy’un ise Farabi Değişim Programı’nı anlatmasını ardından ikinci gün tamamlandı. Doç. Dr. Gizem Parlayandemir’in İstanbul Üniversitesi ve İstanbul hakkında bilgi verdiği oryantasyon programının üçüncü günü, Dr. Öğr. Üyesi Ümit Sarı’nın kapanış konuşmasıyla sona erdi.