Muhabir: Rümeysa Kocaman
Editör: Buse Sever
İstanbul-(İÜ Haber Merkezi)
Uzun yıllardır tarihi dokusu ve mimari yapısı ile dikkat çeken İstanbul Üniversitesi “Bir Zamanlar İstanbul” dizisinde mekan olarak kullanıldı.
7 Şubat’ta yayınlanmaya başlayan dizi, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi ve İletişim Fakültesi Gazetecilik bölümünde okuyan iki öğrenci ve ailelerinin hayatlarını konu alıyor.

“Tarihi dokusuyla İstanbul Üniversitesi”
Tarihi dokusuyla İstanbul Üniversitesi, “Bir Zamanlar İstanbul” dizisinin kalbinde yer alıyor. Osmanlı’dan günümüze uzanan köklü geçmişiyle, bir çok olaya ve döneme tanık olan eğitim kurumu, dizinin ana mekanlarından biri olarak İstanbul’un kültürel ve entelektüel mirasını gözler önüne seriyor. Edebiyat ve İletişim Fakülteleri’ndeki genç karakterlerin hayatlarına ev sahipliği yapan üniversite, hem geçmişin izlerini taşıyor hem de 90’lı yılların İstanbul’una tanıklık ediyor. Bu tarihi atmosfer, dizinin güçlü hikâyesiyle birleşerek, izleyiciye hem akademik hem de toplumsal bir dönemin iç içe geçmiş gerçekliğini sunuyor. İstanbul Üniversitesi’nin tarihi ve kültürel dokusu, “Bir Zamanlar İstanbul” dizisinin hikâyesine derinlik katıyor.
Osmanlı İmparatorluğu’nun izlerini taşıyan bu köklü eğitim kurumu, sadece bir eğitim yuvası olmanın ötesinde, genç karakterlerin hayallerini ve mücadelesini şekillendiren bir simge haline geliyor.
Edebiyat ve İletişim Fakülteleri, her biri kendi yolculuğunda birer kahraman olan Ali ve Seher’in büyüdüğü, fikirlerini geliştirdiği, toplumsal değişime tanıklık ettiği önemli bir zemin oluşturuyor. 90’ların İstanbul’unda yer alan bu tarihi atmosfer, dizinin karakterlerine sadece akademik bir arka plan sunmakla kalmayıp, aynı zamanda onların toplumsal ve kişisel çatışmalarının da bir aynası oluyor.

“İstanbul’da doksanlı yıllar”
İstanbul’un 90’lı yıllarını konu alan dizide, gazetecilik bölümünde okuyan ve babasının polis olmasından dolayı memleket meselelerine duyarlı Seher (Alina Boz), idealleri ve hayalleriyle hayatını şekillendirirken okul münazarasında tanıştığı Ali (Cihangir Ceyhan) ise, küçük yaşta babasını kaybetmiş ve babasının katillerinden kurtulamayışını konu alıyor. Dizi Ali’nin ailesiyle birlikte sürekli tehdit edilmesi ve karanlık çete ile mücadelesini konu alıyor.
“Çağdaş Köroğlu destanı”
İstanbul’un 90’lı yıllarında, adaletin peşinden giden iki gencin mücadelesi, sevgi ve cesaretle birleşerek karanlık güçlere karşı büyük bir direnişe dönüşüyor. “Bir Zamanlar İstanbul” dizisi, klasik destanların modern bir yorumu olarak, zalimlere karşı savaşan kahramanları ve onların yollarını kesiştiren güçleri anlatıyor. Ali ve Seher’in, kötülükle mücadele ederken birbirlerine duydukları güven ve sevgi, İstanbul’un yeraltı dünyasında dimdik duran bir ikili yaratıyor. Her adımda karşılarına çıkan engeller, onları daha da güçlendiriyor ve adaletin galip gelmesi için verdikleri mücadele, yeni bir Köroğlu destanı olarak izleyiciye yansıyor.

“Prodüksiyon ve zengin oyuncu kadrosu”
Gerçekçi set tasarımı ve dev prodüksiyonu ile 90’lar İstanbul’unu yeniden inşa eden dizinin proje tasarımı Mehmet Bozdağ, yönetmenliğini ise Metin Günay ve Volkan Keskin üstlendi. Dizinin senaryosunu Mehmet Bozdağ, Birol Tezcan ve A. Kadir İlter kaleme alıyor.
Oyuncu kadrosunda Cihangir Ceyhan (Ali Tuna), Alina Boz (Seher Nazar), Hüseyin Avni Danyal (Çetin Nazar), Didem Balçın (Fidan Atik), Şebnem Dönmez (Nermin Sencer), Kaan Taşaner (Gökhan Atik), Deniz Celiloğlu (Emin Tuna), Özge Özder (Jale Nazar), Ümit Kantarcılar (Ogün), İpek Karapınar (Özlem Tuna), Murat Daltaban (Kenan Sencer), Nihal Koldaş (Serpil Tuna), Mirza Bahattin Doğan (Külhan) ve Serdar Özer (Celal) gibi isimler yer alıyor.