Özge KONDAKÇI
Teknolojinin bireyler üzerindeki etkisi farklı açılardan ele alınıyor. Günümüz teknoloji çağında ise teknolojiden en çok etkilenenler çocuklar oluyor. Teknolojinin çocuklar üzerindeki etkilerine dair İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nilüfer Pembecioğlu açıklamalarda bulundu.
Prof. Dr. Pembecioğlu, “Öncelikle çocukların bu araçlara hangi şartlarda ne zaman hangi kültürde ve biçimde eriştiğini sorgulamak lazım. Çocuk bunu sadece görüyor mu? Eline alıp belli bir süre oynuyor mu yoksa yaşamının bir parçası haline getirip sürekli onunla vakit mi geçiriyor? Her şey teknolojik aslında. Medyayı, cep telefonunu, bilgisayarı, tableti kastediyorsak eğer, çocuklar için bunları, uygun şekilde kullanılmadığında tehlikeli olarak değerlendiriyoruz” dedi.
Teknolojinin çocukların düşünme yetisini etkilediğini söyleyen Prof. Dr. Pembecioğlu, çocuğun bilgiye aç, sürekli öğrenme isteği olan bir varlık olduğunu, bizlerin de öğrenmek istedikleri bilgiyi çocuklardan esirgemememiz gerektiğini, onlara karşılaştıkları teknolojiyi doğru aktarmamız gerektiğini ifade etti.
Teknolojik oyuncakların 3 yaşı itibariyle, çizgi filmlerin ise 5 yaş itibariyle günde 15 dakikayı geçmeyecek şekilde tanıştırılabileceğini aktaran Prof. Dr. Pembecioğlu, “çocuk dostu” ibaresi olan ve hangi yaş gruplarına hitap ettiği önceden belirlenmiş olan araçları önerdi.
Prof. Dr. Pembecioğlu, uzun süreli ve yoğun kullanılan teknolojinin çocukları olumsuz etkilediğini, üst düzey donanımlı araç gereçlerle yaşama başlayan çocukların ileride sorunlarla karşılaşabileceğini, çocuğun karşılaştığı donanımdan daha fazlasını istemeye başladığında ve buna erişemediğinde bunalıma girebileceğini belirtti.
Yaptıkları bir araştırmadan bahseden Prof. Dr. Pembecioğlu, “Karadeniz bölgesinde çocuklar günde yedi-sekiz saate varan zaman diliminde televizyon izleme eğiliminde iken, Ege bölgesinde bu oran dört-beş saate düşüyor. Orta Anadolu, Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu da ise çocuklar daha az saatlerde televizyon izliyor. Bunun yayın eksikliğinden değil yaşam kültüründen olduğunu düşünüyoruz. Çünkü yaşam kültürü teknolojik gereçlere sahip olma oranı bölgelerde değişiklik gösteriyor” dedi.
Prof. Dr. Pembecioğlu, son olarak ailelerin dikkat etmesi gereken noktanın “zaman” olduğunu belirtti ve çocuğun zamanını, oyun parklarında ve bedensel etkinliklere odaklanarak ve evde de bilişsel ve duyuşsal odaklanmalar gerektiren etkinliklerle geçirmesini sağlamak gerektiğine dikkat çekti.